Ülkemizde hiç kimsenin dikkatini çekmeyen ve de gizli gizli  aile facialarına neden olan bir sorun var biliyor musunuz desem,halkın en az %80'i trafik kazaları demeyeceğinden adım gibi eminim.

Bundan dolayı herkes Suriye'de  ve Libya'da ölen askerlerimizle ilgili ''Aman çocuklarımız savaşta ölmesin'' derken kendi burnunun dibinde devam eden ve her gün yirmi kişinin öldüğü savaşı görmüyor.

Tamam bir kişi bile ölmesin şairin dediği gibi ''Her ölüm erken ölümdür'' kabul her ölüm acıdır kabul, istediğimiz sıralı ölüm, doğal ölüm olsun medeniyetin en büyük hedefi de bu olmalıdır.

Üstelik yeni bakanın acımasız ve gaddarca koymuş olduğu trafik cezalarına rağmen trafik kazları geçen yıla göre %2.2 artmış.

Bunun anlamı şu.

Sen cezaları arttırarak trafik kazlarını önleyemezsin, kazaları önleyebilmen için mutlaka ehliyet veriş şeklini değiştireceksin,vermiş olduğun uyduruk ehliyet sahiplerini her türlü eğitimden geçireceksin.

Örneğin beş yıllık veya 11 yıllık eğitim alan bir kişi ehliyet alırken fizik, kimya ve doğayla ilgili fizik, matematik kurallarını biliyor mu?

Örneğin; merkez kaç kuvvet nedir, sürtünme, nedir,geçiş görüş mesafesi nasıl hesaplanır ve yatay kurb, düşey kurbta araç davranışı nasıl olur konularını biliyor mu?

Merkez kaç kuvvetin ne olduğunu tam olarak bilmeyen bir şoför viraja girdiğinde kütlenin merkez kaç kuvvetin etkisiyle dışa doğru savrulacağını, bundan dolayı hızın azaltılması gerektiğini öğrenmemişse, kendisini ya tarlada, ya da uçurumda bulacaktır ve ölecektir.

Haberlerde duyarız ''virajı alamayan şoför şarampole yuvarlandı.''

Bunun anlamı şudur; kazayı yapan şoför, merkez kaç kuvveti bilmediği için viraja hızlı girdi ver merkez kaç kuvvet onu ölüme doğru çekiverdi.

Sürtünmenin ne olduğunu bilmiyorsa bilinçsiz olarak kabak lastiklerle trafikte seyreden bir şoföre, yağmur yağdığında sürtünmenin azalacağını ve aracın on metrede duracağı yerde, elli metrede duracağını bilmiyorsa bu eğitimsizliktendir.

Bu konuyu çok uzatmadan başta da değim gibi, şoförlük bir iştir bir bilgi alanıdır,bir meslektir ve yoğun eğitim olması gerektiren bir alandır.

Bundan dolayı cezaları arttırmak yerine, eğitimi arttıracaksınız.

Piyasada faaliyet gösteren mesleklerde bile can güvenliği riskinin sıfır olduğu alanlarda bile insanlar yılarca çalışır çırak ,kalfa ve usta olur.

Bu gün berberlikte, terlikçide bile bu böyle olmasına rağmen şoförlükte hangi yaşta olursan ol kısa bir eğitimden sonra ''sen ustasın çık trafiğe insanları katlet ! ''anlamına gelen ehliyet verilmektedir.

Bizim insanımız eğitim almak yerine yola çıkarken dualarla yola çıkarılır,arkasından bir tas su dökülür, dikiz aynasına astığı anlamını bilmediği bir Arapça yazıyla trafik kazasından kurtulurum düşüncesiyle yola çıkar ve bilinçsizliğinin ve eğitimsizliğinin kurbanı olur.

Bundan dolayı ülkede her yıl yedi bin kişi ölürken,arkasında bıraktığı binlerce dul kadın ve öksüzlerin dramı ise bu toplumun hiç ilgi alanına girmez.

Gene her yıl 308.000 kişinin kolunu ,bacağını, gözünü kaybetmesi sonucunda nüfuzsun yüzde on biri ya engelli, ya da sakat olarak toplumun içinde çok zor şartlar altında,bunalımlar içinde sessiz, sedasız yaşamlarını sürdürme mücadelesi verdiğini toplumun büyük bölümü bilmez.

Bunlara her yıl öldürülen, resmen öldürülen, bilerek, tasarlayarak öldürülen beş yüz genç kadınları da ekleyin.

Her yıl iş kazlarında ölen iki bin emekçiyi de ekleyin.

Bütün bu ölümlerin nedeni eğitimsizlik,kör cehalet,sapık,çağ dışı kalmış adetler ve toplumun çağ dışı kalmış bilgilerle donatılmasıdır.

Kabaca eğitimsizlikten ve cehaletten her yıl en az on bin yurttaşımız can veriyor ve bunu kadere ve alın yazısına bağlayan cehaletin esiri olmuş bir din anlayışının acımasız limanına sığınıp birbirimize sarılarak avunuyoruz.

Herkes ülkenin savaşa girdiğinin feryat figanı içinde ses yükseltirken, içimizdeki savaşı görmezden geliyoruz ve bir gün olsun trafik kazlarıyla ilgili bir panel veya çalıştay yapıldığını göremiyoruz.

Bu gün ülkenin en büyük problemi ekonomi ve işsizlik diye öne çıkarılırken bana göre en büyük sorun eğitimsizlikten ve cehaletten  kaynaklanan iş kazları,trafik kazları ve kadın ölümleridir.