Aslıhan ALTAY KARATAŞ/ANKARA, ()- MİLLİ Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, çocukların okul başarısına etki eden detayları sıraladığı yazısında, "Aile içindeki huzursuzluklar ve sevgi- saygı bağlarının bozulduğu bir ev ortamı çocuğun okulda kendini derslerine vermesini olumsuz olarak etkiler" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğrenci velileri için hazırladığı 'Bizden' adlı bültenin Şubat sayısında Bakan Ziya Selçuk'un anne ve babalara önerileri içeren yazısı da yer aldı. 'Ziya Öğretmen Diyor Ki' başlığı altında yayımlanan yazısında Bakan Selçuk, 2019-2020 eğitim öğretim yılının ikinci döneminin başladığı şu günlerde, karnelerle birlikte çoğu anne babanın çocuklarının okul başarısına odaklandığını tahmin ettiğini bildirdi.
‘AÇ GELEN ÇOCUK DERSE ODAKLANAMAZ’
Çocukların okul başarılarını okulda dersi dinlemek, evde ders çalışmak ve ödevlerini yapmak dışında etkileyen diğer detaylara dikkat çeken Selçuk, anne ve babalara şu tavsiyelerde bulunarak, "Bu detaylardan bazılarının aksaması, örneğin aile içindeki huzursuzluklar ve sevgi- saygı bağlarının bozulduğu bir ev ortamı çocuğun okulda kendini derslerine vermesini olumsuz olarak etkiler. Kahvaltısını yapmadan okula aç gelen çocuk derslerine odaklanamaz. Yeterli seviyede uyumayan çocuk gün boyu uyku halinde olur ve gününü verimli geçiremez. Tüm bunlar birer detay gibi görünse de bütünün önemli parçalarıdır ve bunları düzenlemek sadece anne babanın sorumluluğundadır. Hepimiz çocuklarımızın daha iyi bir geleceğe hazırlanmasını istiyoruz. Sorunlu değil sorumlu bireyler yetiştirmek meselemiz. Bu yüzden sizler evlerinizde, bizler okullarımızda hep birlikte bir gayret içerisinde çocuklarımızın eğitim yolculuğunu destekleyeceğiz" ifadelerini kullandı. 
'5 YAŞINDAKİ BİR ÇOCUK TOZ ALABİLİR'
Şubat bülteninde yer alan 'Ev işleri' konulu yazıda, ev işlerinin çocuğa ömrü boyunca ihtiyaç duyacağı pek çok beceriyi kazandırmak için gerekli alt yapıyı sağlayacağı, hayatın her alanına yayılan bir sorumluluk duygusu kazandıracağı kaydedildi. Yazıda, “Ev işi yapmak sıkıcı gibi gözükse de çocuğa başarı duygusu yaşatır ve ailenin bir parçası olduğunu hissettirir. Çocuklar 5- 6 yaşından itibaren kendilerine yeter duruma gelip kişisel ihtiyaçlarını yetişkin gözetiminde karşılayabilirler. 'Daha çok küçük, nasıl yapsın?' demeyin. Örneğin 5 yaşındaki bir çocuğa rahatlıkla toz aldırabilir, fasulye ayıklatabilir, çiçekleri sulatabilir, kendinden küçük kardeşinin bakımında yardım etmesini isteyebilirsiniz" önerisinde bulunuldu.
'ÖDEVİN TAMAMINI SİZ YAPMAYIN'
Çocuğun anne babası tarafından sevildiğinden emin olmasının ve aile içerisinde kendisine saygı duyulduğunu bilmesinin son derece önemli olduğu vurgulanırken, "Bununla birlikte aile içerisindeki tüm bireylerin birbirine duyduğu sevgi ve saygıyı çocuğun hissetmesi gerekir. Çocuklar yaptıkları hiçbir şeyin sevildikleri gerçeğini değiştiremeyeceğini bilmeye de ihtiyaç duyarlar" denildi. Çocukların akranları ve arkadaşları ile ilişkisine yönelik ise, "Çocuğunuzun arkadaşlarıyla ilişkilerine ve arkadaş tercihlerine doğrudan müdahale etmeyin. Arkadaşları ile yaşadığı küçük anlaşmazlıklara siz karışmayın. Sorunu kendisinin çözmesini bekleyin" tavsiyesinde bulunuldu. Çocukların ders çalışma stillerine müdahale edilmemesi, ödevini yapması konusunda baskı yapılmaması önerilerek, "Çocuğunuz ödev yaparken, hangi dersten ödev yaptığını ödevinin konusunu sorabilirsiniz. Ödevini size anlatmasını isteyebilirsiniz. Bazı yeni fikirler verebilirsiniz; ama lütfen ödevin tamamını oturup siz yapmayın" denildi.