İstanbul Rumeli Üniversitesi Küresel Politikalar Araştırma ve Uygulama Merkezi (RUPAM) Müdürü Dr. Süleyman Özmen, RUPAM Koordinatörü H. Murat Lehimler ve Tüm İtfaiyeciler Birliği Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nevzat Kaleli, deprem sonrası yangınlara ilişkin açıklama yaptı. Merkezden yazılı yapılan açıklamada, deprem sonrası çıkan her dört yangından birinin doğalgaz sızıntısı kaynaklı olduğu belirtilerek, deprem sırasında borunun içerisinde kalan gazın tahliye edilmesini sağlayan, alev görmeyince gazı direkt olarak kesen sistemlerin kurulmasının gerekliliği vurgulandı.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Deprem esnasında genellikle doğalgaz kullanılan yerlerde, cihazların devrilmesi, deprem sonrası boruların kırılmasıyla ortaya çıkan gaz, ortamdaki açık ateşle veya kıvılcımla karşılaşınca patlamalar ve yangınlar meydana gelir. Bu da binanın bir kısmını veya tamamını yakabilecek yangınlara neden olabilir. Bir depremden sonra yaklaşık dört yangından biri doğalgaz sızıntısı ile ilgilidir. Deprem esnasında, her ne kadar doğalgaz akışı ana vanadan kapansa da doğalgaz borularının içerisinde kalan gazlar risk oluşturur. Bu riski ortadan kaldırmak için deprem durumunda borunun içerisinde kalan gazın tahliye edilmesini sağlayan, alev görmeyince gazı direkt olarak kesen sistemlerin kurulması gereklidir.
“Deprem sonrasında mum, lamba, kombi, soba gibi ısıtıcılar, patlamış gaz hatları ve elektrik tesisatlarındaki arklar yangına neden olabilir. Depremden sonra çıkan yangın, depremde zaten meydana gelen tahribata eklenmiş önemli bir tehdit oluşturduğundan, büyük ölçüde can ve mal kaybına neden olabilir. Depremde hasar almış bir bina yangına karşı daha savunmasızdır.
“Deprem esnasında yangın söndürme sistemleri de zarar görüp çalışmaz hale gelebilir. Yangınla mücadele ekiplerinin yanan binalara en hızlı şekilde ulaşmasını, yıkılan binaların yanı sıra trafik sıkışıklığı da engel oluyor. Aynı zamanda, yangınla mücadelede kullanılacak su kaynaklarının da zarar görmesi durumunda su kaynağına ihtiyaç olunacaktır. Bu konular da halkımızın daha duyarlı olmasını istiyoruz.”
