ZİRAAT Mühendisleri Odası (ZMO), Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yararlanarak hazırladığı 'Yaş Meyve ve Sebze Sektör Raporu'nu yayınladı. Raporda, Türkiye'nin 1996'da 490 milyon dolar dolayındaki yaş meyve ve sebze ihracatının 2000'de 434 milyon dolara gerilediği, 2013'te ise 2.3 milyar dolara yükseldiği yer aldı.
Hazırlanan raporda, 2012'de dünyada 57.2 milyon hektar alanda, 1.1 milyar ton yaş sebze üretimi yapıldığı vurgulandı. Domates 4.8 milyon hektarda alanda yaklaşık 162 milyon tonluk üretimi ile dünyada en çok yetiştirilen sebze olurken domatesi, karpuz, kuru soğan, lahana, hıyar ve kornişon izledi. Çin dünya domates üretiminin yaklaşık üçte birini gerçekleştirirken, Türkiye'nin payı yüzde 7 düzeyinde kaldı.
LİDER ÇİN, TÜRKİYE 4'ÜNCÜ SIRADI
2012 yılı itibariyle Çin, 574 milyon tonluk üretimi ile dünyada en fazla yaş sebze üreten ülke konumunda bulunarak toplam üretimden yüzde 52 pay aldı. Bu ülkeyi sırasıyla 109 milyon ton ile Hindistan ve 36 milyon ton ile ABD izledi. Türkiye ise 28 milyon tonluk üretimi ile dünya sıralamasında 4'üncü sırada yer aldı. Yaklaşık 102 milyon tonluk üretim miktarı ile muz, dünyada en çok yetiştirilen ürün oldu. Muzu sırasıyla elma, portakal, üzüm ve mango takip etti. Muz en çok Asya ülkelerinde üretilirken, Hindistan muz üretiminde ilk sırada yer aldı.
Dünyada toplam yaş meyve ihracatı 2012 yılı itibarıyla 61.8 milyar dolar düzeyinde seyretti. Önde gelen ihracatçı ülkeler 7.4 milyar dolar ile İspanya, 6.2 milyar dolarla ABD, 4 milyar dolar ile Şili, 3.8 milyar dolarla Hollanda, 3.3 milyar dolar ile İtalya oldu. Türkiye ise 1.7 milyar dolarlık ihracatıyla dünya yaş meyve ihracatından yüzde 2.7'lik payla alarak 12'nci sırada yer aldı. Aynı dönemde dünyada ihracatı en çok yapılan yaş meyve 8.7 milyar dolarla muz olurken, bu ürünü üzüm, elma, portakal, mandalina, armut, çilek ve şeftali takip etti. Yine 2012'de Dünya da ihracatı en fazla yapılan yaş sebze 7.9 milyar dolarla domates oldu. Hollanda domates ihracatında 1.8 milyar dolarla ilk sırada bulunuyor.
TÜRKİYE'DE EN ÇOK DOMATES YETİŞTİRİLİYOR
TÜİK verilerine göre, 2014'te Türkiye'nin toplam meyve ve sebze üretimi 46.7 milyon ton olarak gerçekleşti. Domates 11.8 milyon tonluk üretim hacmiyle en çok yetiştirilen sebze oldu. Domatesi 3.9 milyon tonla karpuz ve 2.2 milyon tonla biber ve 1.9 milyon tonla kuru soğan izledi. 2013 yılında en çok üretilen meyve üzüm olurken, 4 milyon tonluk üretim hacmiyle toplam üretimden yüzde 22 pay aldı. Üzümü, 3.7 milyon tonluk üretim ve yüzde 20'lik payla turunçgil grubu ile 3.1 milyon ton ile elma izledi. Rapora göre, Türkiye dünyada 4'üncü büyük yaş meyve sebze üreticisi konumunda bulunuyor. Türkiye incir, kayısı, kiraz ve ayvada en büyük üreticilerden birisi olurken, üçüncü büyük domates, biber ve hıyar üreticisi olarak öne çıkıyor. Türkiye'nin 1996'da 490 milyon dolar dolayında olan yaş meyve ve sebze ihracatı, 2000 yılında 434 milyon dolara gerilerken, 2013 yılında 2.3 milyar dolara yükseldi. Türkiye en çok Rusya, Irak, Ukrayna, Almanya, Bulgaristan gibi ülkelere ihracat yapıyor.
ÖNERİLER SUNULDU
Raporda, yaş sebze ve meyve üretimi, tüketimi ve ticaretiyle ilgili şu önerilere yer verildi:
"Meyve alanları hedef pazarların tüketici eğilimlerine göre belirlenen güncel çeşitlerle yapılandırılmalıdır. Coğrafi işaretleme, markalaşma ve tanıtım faaliyetlerine önem verilmelidir. Meyvecilik gelecek yıllarda şiddetini artırması beklenen kuraklık sorunu dikkate alınarak planlanmalıdır. Yaşlanmış ve verimden düşmüş bahçeler çağdaş meyvecilik ilkelerine uygun olarak yenilenmelidir. Meyve bahçeleri bodur ya da yarı bodur anaçlar üzerinde sık dikim sistemleri esas alınarak kurulmalı. Standardizasyona ve ambalajlamaya önem verilmeli, soğuk depolar yaygınlaştırılmalı ve kapasiteleri artırılmalıdır. Fındık, kayısı, incir gibi türler deaflatoksin riskine karşı kurutma makinelerinden yararlanılmalıdır. Çoğu küçük ölçekli işletmelere sahip olan meyve üreticilerinin örgütlenmesi desteklenmelidir. Kalıntı analiz laboratuarlarının sayılarının artırılmalıdır. Rekabet şansının yükseltilebilmesi için destek ve kredi miktarları artırılmalıdır. Sebze yetiştiriciliğinde pazar olanaklarının artırılmalı, küçük çiftçiler desteklenmeli, üreticileri kooperatifleşmeye yönlendirilmelidir. Üretimin ancak yüzde 4'ü satılabilmekte, üretilen sebzenin yüzde 25-30'luk kısmı pazarlama öncesi ve sonrasında kayba uğramaktadır. Dış pazarlarda yerel ürünleri daha fazla tercih edilmektedir. Bu avantaj iyi değerlendirilmelidir. Ülkemizin yerel çeşitlerinin ıslah yoluyla kaliteleri artırılmalıdır."

FOTOĞRAFLI