BAKAN GÜL, BÖLGE İSTİŞARE TOPLANTISINA KATILDI
Üst düzey yargı mensuplarının katıldığı Bölge İstişare Toplantısı'nın 9'uncusu Van'da gerçekleştirildi. Bir otelde düzenlenen toplantıya Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hakim ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkan Vekili Mehmet Yılmaz, Bakan Yardımcıları Uğurhan Kuş, Zekeriya Birkan, HSK daire başkanları Halil Koç, Mehmet Ademoğlu, Alp Arslan, Yaşar Şimşek, Cafer Ergen, Mehmet Akif Ekinci, Hüseyin Şahin, Prof.Dr. Ali Cengiz, HSK Genel Sekreteri Saygı Han, Van Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Dede, Van Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Emirşah Baştoğ, Teftiş Kurulu Başkanı Cihan Yıldız, Ceza İşleri Genel Müdürü Yakup Moğul, Hukuk İşleri Genel Müdürü Hakan Öztatar, Dış ilişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürü Kasım Çiçek, Van Cumhuriyet Başsavcısı Oğuzhan Dönmez, hakim ve savcılar katıldı.
'ABD SENATOSUNUN KARARI, ÜLKEMİZ AÇISINDAN YOK HÜKMÜNDEDİR'
Toplantıda konuşan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, serhat şehri Van'da olmaktan büyük bir mutluluk duyduklarını söyledi. ABD senatosunun aldığı karara tepki gösteren Bakan Gül, şöyle konuştu:
"Dün ABD senatosunda 1915 olaylarıyla ilgili almış olduğu karar ülkemiz açısından, milletimiz açısından yok hükmündedir. Tarihin siyasallaştırılması, hukukun siyasallaştırılması hiçbir millete, hiçbir ülkeye bir yarar getirmez. 1915'te yaşanan, yaşandığı iddia edilen tüm olaylarla ilgili Türkiye Cumhuriyeti olarak her türlü belgeleri, her türlü arşivimizi açmaya hazır olduğumuzu en üst düzeyde defalarca dile getirdik. Ancak hem Türkiye'nin kendi kararlılığı anlamında hem de bekasıyla ilgili atmış olduğu her adımda bu 1915 olaylarının bir sopa gibi gösterilmesine, bu ülkenin karnı toktur. Bizim için hiçbir şekilde anlamı olmayan bu kararla ilgili hukuki olarak tanımıyoruz, siyasi olarak tanımıyoruz, tarihsel olarak tanımıyoruz. Bu konuda bilim adamlarınca yapılacak olan her türlü toplantıya, her türlü çalışmaya ülke olarak büyük bir özgüvenle açık olduğumuzu defalarca ifade ettik. Bu dünyada, bu coğrafyalarda vesayet altına girmemiş ve hiçbir toplumun hegemonyasına, hiçbir toplumun soykırım gibi asla kabul edilemeyecek bir tutum, davranış içerisine almayan tek millet Türk milletidir."
Bakan Gül, yargı reformu, strateji belgesinin hazırlanmış bir yol haritası olduğunu da kaydederek, "Türkiye'de hukuk üstünlüğüne dair bir anayasa, devlet modelimiz vardır ve bu model de yargının bağımsız ve tarafsız olduğu bir sistem vardır, bir yargı düzeni vardır. Hukuk sistemimizin düzeyi, iyi olup olmadığı ya da vatandaş memnuniyetinin hangi seviyede olduğu da yine yargının iyi işleyişiyle anlaşılacaktır. Yargı kararları, hukuku bir soyut olmaktan çıkarıp ölçülebilir bir fayda haline getirir. Yargıya güven, öncelikle yargının kararlarıyla olur. Bu kararlar üzerine bina edilir ve yükselir. Güven veren ve erişilebilir bir adalet için yine güven veren ve erişilebilir bir adil kararların çıkması gerekmektedir. Bildiğiniz gibi Ekim ayında birinci yargı paketini uygulamaya sunduk ve bu pakette, ifade özgürlüğünün kapsamını daha genişleten ve soruşturma aşamasında tutukluluğa azami süre getiren, ceza muhakemesini sadeleştiren ve hızlandıran usuller getirilmiş. Yeni suç mağdurlarının korunması ve desteklenmesi amacıyla önemli düzenlemeler getirilmiştir. Elbette bu paket açıldığında böyle sihirli bir kutu gibi açılıyor ve tüm sorunları çözüyor 'diye' bir iddia kimse dile getiremez. Böyle doğaüstü güçlere sahip hiçbir kanun da hiçbir uygulama da dünyanın hiçbir yerinde bulunmamaktadır. Ama bu bir süreçtir, bu bir gidişattır ve bu sürecin doğru ve iyi gitmesi, uygulama tarafından sahiplenilip adalet hizmetlerine yansıtılmasıyla ancak mümkün olacaktır. Art arda reform paketlerini hazırlayabiliriz. Yeni mevzuat düzenlemelerini yürürlüğe alabiliriz. Uygulamaya dahil edebiliriz. Ancak sonuçta uygulamada yargı mensuplarının elinde bunlar şekillenecektir ve hiçbir reform esasen kendi başına iyi ya da kötü değildir. Sistemi iyi ya da kötü işletecek olan elbette uygulamadır" diye konuştu.
257 BİN 419 İHBAR DOSYASI AÇILDI
FETÖ'nün cübbeli hainlerinin uydurma suçlarla adaleti karatmaya çalıştıklarını söyleyen Bakan Gül konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hakim görünümlü militanların ayaklar altına alma girişiminde bulunduğu hukuku en üstün tutma kararlılığındayız. Olaydan infazın tamamlanmasına kadar her aşamada insan onurunu koruyup, gözetleyen bir yargısal süreç bütün vatandaşlarımız için bir güvencedir. Vatandaşımız yastığına başını koyduğunda huzur içinde uyumalıdır. Asılsız iddia veya mesnetsiz soyut ihbarlarla vatandaşın kapısına, evine, işyerine polisin gelmesini önleyen bir düzenleme hukuka, adalete güveni elbette arttırabilir bir uygulama olacaktır. Ağustos 2017 yılında başlatılan bu uygulamayla bu duyguya hizmet veren, katkı sağlayan önemli bir düzenleme sağlanmıştır. Bu tarihten itibaren 257 ben 419 ihbar dosyası açılmıştır. Bu dosyalardan 152 bini soyut iddia gerekçesiyle soruşturma aşamasına geçmemiş, vatandaş şüpheli olarak kapısına, evine polis gitmemiş, ifadesi alınmamış ve soruşturma açılmasına gerek görülmemiştir. Yargının itibar suikastları için bir aparat olarak, bir araç olarak kullanılmasına izin vermemek vatandaşımızın en tabi beklentisidir. Buna yaptığınız katkı için hepinize çok teşekkür ediyorum. Yargının bu mücadelesi yıllar sonra tarih kitaplarına geçecek önem ve kıymetlidir. Bu mücadelede asla rehavete yer yoktur. Türk yargısı özgürlük, güvenlik dengesini gözeterek yürüyüşünü sürdürecektir. Kuru ile yaşı, suçlu ile suçsuzu birbirinden ayıracak ve terörle mücadelemizi de hukuk içinde kararlılıkla sürdürmeye devam edecektir. Buna milletçe inancımız tamdır. Devletin bekası, milletin varlığı, bireylerin hak ve özgürlükleri yargıya emanettir, yargının güvencesi altındadır. Yargının itibarı, hepimizin itibarıdır. Avukatlık mesleğini geliştirip, güçlendirmeyi adalet hizmetlerinin geliştirmesi hedefinin bir parçası olarak sayıyoruz. Hangi görevi üslenirsek üslenelim, asıl olan millete hizmettir. Esas olan milletin hakimi değil, milletin hadimidir."
Bakan Gül, "Son zamanlarda kadına şiddet vakalarına bakarak bu soruşturmalara daha yüksek bir özverili ile yaklaşılması ve bu caniliğe, bu zalimliğe karşı en büyük hassasiyeti de yine yargı mensuplarımız tarafından gösterileceğine hiçbir şüphemiz bulunmamaktadır. Kadına yönelik şiddete en güçlü şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu insanlık, bu ahlak sorununa karşı tüm kurumlarla sürekli mücadelemizi elbirliğiyle sürdürmek zorundayız. Özellikle şiddete maruz kalmış kadınların yanında bir avukat desteğinin olması için en yakın zamanda protokolümüzü tamamlayacağız" diye konuştu.
Bakan Gül, toplantının ardından Van Cumhuriyet Başsavcılığı ve Bölge İdare Mahkemesini ziyaret etti.

Behçet DALMAZ- Orhan AŞAN/VAN, ()