MANİSA'nın 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma ilçesinde faaliyet gösteren Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak, her 4 Aralık Dünya Madenciler Günü'nde acılarının tazelendiğini söyledi.
Manisa'nın Soma ilçesinde, 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen ve 301 madencinin yaşamını yitirdiği kömür ocağı faciasında yaşamını yitirenler unutulmuyor. Maden faciasında, bir avuç kömür için bir ömür veren 301 madencinin acısı, her yıl 4 Aralık Madenciler Günü'nde tekrarlanıyor. Türkiye'yi yasa boğan olaydan sonra madenciliğe dair pek çok koşulun değiştiği ilçede, eşlerini, çocuklarını ya da babalarını kaybedenlerin üzüntüsü ilk günkü gibi duruyor. Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak (59), kendisinin de aralarında 27 yaşındaki oğlu Uğur Çolak'ın da bulunduğu 301 kişinin yaşamını yitirdiği maden ocağından emekli olmuş biri olduğuna dikkati çekip, "Madencilik var olduğu sürece ve işverenlerin alması gereken sorumluluklar olduğu ve alınmadığı sürece bu ölümler hep var olacaktır. Bunun sorumluları başta işverenler, sonra devlet yetkilileridir. Çünkü 2014'teki maden faciasından sonra çıkarılan maden yasaları uygulanmamaktadır. Maden ocaklarında değişen tek şey, ekonomik yönüdür. Maaşlar iyileştirildi. Hafta tatili 2 güne çıkarıldı. Hepsi bu" dedi.
Emeğiyle geçimini sağlayan tüm madencilerin 4 Aralık Dünya Madenciler Günü'nde buruk olduklarını belirten Çolak, şöyle dedi:
"Bizim için Madenciler Günü kutlamak çok zor. Çünkü yaşanan facia sonrasında böyle bir günü kutlamanın ne kadar acı verici olduğunu herkes tahmin edebilir. 4 Aralık Dünya Madenciler Günü gibi özel günlerde yakınlarını kaybeden ailelerin acılarının tazeleniyor. Bu nedenle böyle günlerin kutlanmaması gerekiyor. 13 Mayıs'ın 4 Aralık'ın tarihten kalkmasını istiyoruz. 13 Mayıs'ı hatırlatan hiçbir özel günü yaşamak istemiyoruz, bize çok acı veriyor. Evlatlarını kaybetmiş insanlar olarak acılarımız tazeleniyor. Her Madenciler Günü'nde 13 Mayıs'ı tekrar yaşıyoruz. Dünya Madenciler Günü'nde ise fazla bir şey hissedemiyoruz. Hayatını kaybeden madenci kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakını ve ailelerine de başsağlığı diliyoruz. Bundan sonraki tek temennimiz maden ocaklarında kazaların olmaması, bırakın ölmeyi kimsenin tırnağının ucunun bile zarar görmemesidir."