Özlem YURTÇU KARABULUT -  Mehmet KILIÇASLAN-Oğuzcan YAZAR / ANTALYA-İSTANBUL, () ÖZELLİKLE gençler arasında yüksek kullanım oranıyla akciğer hastalıkları açısından risk oluşturan nargile kullanımı, koronavirüs bulaştırma açısından da büyük risk taşıyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, vaka sayısının yaklaşık  270’e ulaştığı Katar’da, nargile kafelerin yasaklandığına işaret ederek ülkemizde de aynı önleim alınması gerektiğini söyledi. 

Bu arada istanbul'daki bazı nargile kafe işletmecileri de  işlerinin azaltığını belirtirken, virüsün marpuç yoluyla geçme ihtimali olduğunu söylediler.

Antalya’da devam eden Ulusal Akciğer Sağlığı Kongresi’nde koronavirüs salgını nedeniyle uluslararası oturumlar iptal edildi ve yurt dışından gelecek konuklar kongreye katılamadı. Kongrede konuşmacı olarak yer alan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, Demirören Haber Ajansı’na ()  verdiği bilgide, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs önlemlerine, nargile kafelerin yasaklanmasının eklenmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Erdöl, Sağlık Bakanlığı Bilim Koronavirüs Kurulu’nda üniversite olarak bu konuyu gündeme getireceklerini ve talepte bulunacaklarını söyledi. Koronavirüs vaka sayısının 270’e ulaştığı Katar’da önceki gün tüm nargile kafelerin yasaklandığını açıklayan Prof. Dr. Erdöl, “Nargile kafeler, bulaşıcı hastalık yönüyle, özellikle viral hastalıklar açıısından çok ciddi bir bulaş kaynağı. Aynı marpucu kullansın, kullanmasın, nargile içiminin aynı makineden yapılmasının dahi viral hastalıkların bulaşmasında etkili. Bu nedenle Koronavirü Bilim Kurulumuzun bunu dikkate alarak nargile kafelerdeki bu durumu değerlendirip, belki Katar’da olduğu gibi kısıtlama söz konusu olmalıdır diye düşünüyorum” dedi.

KATAR KOMPLE YASAKLADI

Katar’da önceki gün tüm kafelerde nargile içiminin yasaklandığını vurgulayan Prof. Dr. Erdöl, “Israrla sudan geçirildiği zaman bunun zararlarının azaldığı vurgusu yapılıyor. Tam tersine, sıvı soğuk olduğu için duman da soğuyor ve daha derine çekiyorlar. Akciğerin daha derinliklerine ulaşabiliyor etki. Koronavirüs için ise insanlar karşıdan karşıya konuşma ile temasla virüsü aldığında bazen vücut onu üst solunum yollarında bloke edebiliyor ve kişi, hastalığı daha hafif atlatabiliyor. Ama virüs, nargile yoluyla direkt akciğere ulaşıyor. Bu çok daha tehlikeli ve vahim sonuçlara yol açabilir. Çünkü vücudun direkt onu koruyacak olan mekanizmalarını atlatmış, adeta kaleye içten girmiş oluyor. Dolayısıyla koronavirüs salgını açısından çok tehlikeli bir kullanım şekli. Sadece o da değil diğer virüsler ya da mikroplar açısından da öyle” diye konuştu.

DAHA ÇOK KİŞİYE YAYILMASINA NEDEN OLUYOR

Koronavirüs salgınının gençlerde daha az riskli olduğu konusundaki bilgilere güvenip “Bana bir şey olmaz” şeklindeki yaklaşımla özellikle de böylesi bir salgın durumunda nargile kullanımının devam etmesini çok tehlikeli bulduğunu anlatan Prof. Dr. Erdöl, “Elbetteki direnci düşük hasta grubu, kalp, şeker hastaları veya daha başka değişik organik hastalıkları olanlar ile yaşlıları daha ağır etkiliyor bu virüs. Ancak gençlerimiz bu istatistiklere değil de kendi sağlıklarına bakarak bu zararlı alışkanlıklardan uzak durmalıdır. Kullanılan malzemeyi bir başkası kullandığı zaman sadece ona bulaşmakla da kalmıyor, birçok kişi aynı mekanda aynı cihazı kullandığı için onlara bulaşmalar oluyor. Ayrıca nargile kafelerde daha uzun süreli kalınıypr ve bu da virüs maruziyeti riskini daha da artırıyor” dedi.

SİGARA, HASTALIĞIN AĞIR SEYRETME RİSKİNİ 14 KAT ARTIRIYOR

Sadece Türkiye'de değil bütün dünyada genç nüfusta, ergenlik popülasyonunda nargile kullanımında çok ciddi bir artışın söz konusu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erdöl, sözlerini şöyle tamamladı:

“Özellikle üniversite ve liseli gençler arasında kullanım oranı çok ciddi oranda arttı. 18 yaş altı nargile kullanımı yasak ama buna rağmen bazı müesseseler illegal olarak gençleri nargileye bulaştırıyor. İçindeki tütün olsun olmasın, ciddi şekilde hem kanser hem de diğer akciğer hastalıkları bakımından (tüberküloz gibi) çok büyük risk taşıyor. Nargilenin sıvı kısmında bulunan maddenin de, katı yakıt olarak kullanılan maddenin de farklı zararları olabilir ve bu da tehlikeli. Bu nedenle nargilenin ciddi olarak ele alınması, özellikle nargile kafelere, kapalı alanların mülki idaresi tarafından mutlaka müdahale edilmesi gerekiyor. Bir de, Çin kaynaklı veriler şunu gösteriyor;  koronavirüs vakaları, sigara içenlerde 14 kat daha fazla risk taşıyor. Sigara kullanan koronavirüs hastalarında hastalık daha ağır seyrediyor. Sadece nargile kafeler değil, sigara kullanımı da korona salgını açısından çok büyük risk.”

NARGİLECİLER: VİRÜSÜN MARPUÇ YOLUYLA GEÇME İHTİMALİ VAR

İstanbul'daki bazı nargile kafe işletmceileri de virüsün marpuç yoluyla geçme ihtimali olduğunu söylediler. Karaköy'deki kafe işletmecisi Celil Demir, ‘’ Nargilecileri ekstra etkiliyor. Virüsün benden önceki müşteriden geçme ihtimali yüksek. Bulaşma ihtimali daha kolay. Marpuçlar ve sipsi eşliğinde veriyorum müşterilere. Virüs bende varsa yayılıyor etrafa. Marpuçla sipsi üç santimlik bir mesafe var. Eğer bende virüs varsa marpuç yoluyla bulaşma ihtimali var. İnsanlar nargile içmeye çekinir hale geldi. Temkinli durumdalar. Bizim işler de haliyle düşüyor. Yerli ve Arap müşterilerimiz vardı. Araplar çok tüketiyordu. Onlar da gelmez oldu. Sokaklarda boş. İyi havaya rağmen insanlar dışarı çıkmıyor’’ ifadelerini kullandı.

HİJYEN AÇISINDAN ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ

Esnaf olarak ellerinden gelen tedbiri aldıklarını belirten bir başka nargile kafe işletmecisi Mehmet İçli, de ’’ Biz de müessese olarak tedbir almaya çalışıyoruz. Hijyen açısından elimizden geleni yapıyoruz. Her masaya birer kolonya alıp koyduk. Müşterilerimiz geldiğinde ellerini dezenfekte etsin diye. Masalarımızı sık sık temizliyoruz. İnsanlar ilk başta biraz panik yaptılar. Bu da normal bir durum. Ancak hayat normale dönecek gibi’’ şeklinde konuştu.

VİRÜSE KARŞI TEK KULLANIMLIK MARPUÇLAR KULLANIYORUZ

Koranavirüse karşı tek kullanımlık marpuçlar kullandığını söyleyen vatandaşlardan  Kenan Onur ise  ‘’ Nargile ciddi anlamda risk taşıyor. Bu doğrudur. Tek kişi kullanmadığı için, Osmanlı marpuçları kullanıldığında, insanlar bunu ortak kullandığında ister istemez virüs sayısı artıyor. Biz buna bir önlem aldık. Tek kullanımlık marpuçları deniyoruz. Hem daha sağlıklı ve herkes aynı marpucu kullanmıyor. Bir kez kullanıp atıyoruz. Bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Ancak bunun yüzde yüz çözüm olduğunu iddia etmiyorum. Eski usule göre daha iyi olduğunu düşünüyorum’’ dedi.

(FOTOĞRAF)