HAKKARİ’nin Şemdinli ilçesine bağlı Güzelkonak köyündeki Yatılı Bölge Ortaokulu'nda resim öğretmeni olarak görev yapan Reyhan Karaçavuş, görme engelli olan öğrencisi Kayser Taş'ın (11) karanlık dünyasını aydınlatıyor. 6'ncı sınıf öğrencisi Kayser Taş'a, Braille Alfabesi'yle ders vererek, eğitimine destek olan Karaçavuş, bir taraftan da hayatını kolaylaştırmak için bastonla yürümeyi, saçlarını tarayıp toplamasını ve yemek yapmasını öğretti.
Şemdinli ilçesine yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan Yufkalı köyünde, 2'si kendisi gibi görme engelli 5 kardeşi ile birlikte yaşayan Kayser, her gün taşımalı eğitimle köylerine 5 kilometre uzaklıkta bulunan Güzelkonak Yatılı Bölge Ortaokulu'na geliyor. Anne ve babası akraba evliliği yapan 6'ncı sınıf öğrencisi Kayser, gösterdiği çaba ve derslerindeki başarısı ile herkes tarafından seviliyor. En büyük desteği ise 1 yıl önce İstanbul'dan Şemdinli'ye gelen resim öğretmeni Reyhan Karaçavuş'tan alıyor. Kayser, karanlık dünyasına ışık olan öğretmeniyle yaşadığı dostluğun mutluluğunu yaşarken, idealist öğretmen Karaçavuş, bu diyaloğun daha önce görme engellilere yönelik aldığı eğitimlerden kaynaklandığını söyledi. Kayser'in ilk dersine girdiğinde ona yardım edebileceğini hissetiğini anlatan Karaçavuş, dersler de Braille Alfabesi'yle başladığını anlattı. 
'İLK TANIŞMA İÇ AÇICI DEĞİLDİ'
Kayser'in içinde bulunduğu durumundan dolayı daha önce hiçbir şey öğrenemediğini, bildiklerinin ise sadece öğretmenlerinden duyduklarından ibaret olduğunu ifade eden Karaçavuş, bunun üzerine okul idaresi ile görüşüp Kayser'le özel olarak ilgilenmeye başladığını kaydetti. Kısa zamnda çok yol aldıklarını belirten Karaçavuş, "İzin verilmesi üzerine ve gönüllü olarak hafta sonları evde derslerimize başladık. Tabi bunun öncesi var. Kayser’le ilk tanışmamız çok da iç acı değildi. Ben görsel sanatlar öğretmeniyim ve bununla birlikte Kayser bana 'Bütün öğretmenler bana bir şeyler öğretiyor. Ama sen bana bir şey öğretmiyorsun benim eksiklerimi çok fazla yüzüme vuruyorsun' demişti. Bu da benim çok zoruma gitmişti. Kayser için bir şeyler yapmalıydım ve yapmaya başladım. Hafta sonları evde derslere başladık. Ve adım adım ilerledik" dedi.
ÖĞRENDRİKÇE ÖZGÜRLEŞİYOR
Karaçavuş, bu yıl Kayser'e bastonla yürümeyi, saçlarını tarayıp toplamasını ve yemek yapmayı öğrettiğini, Kayser'in ise öğrendikçe özgürleştiğini belirterek, "Kayser'in kendisini tamamen idame etmesini istiyorum. Kayser'e gerek yemek yapabilme, saçlarını toplama, tırnaklarını kesebilme, ayakkabı bağcıklarını bağlayabilme gibi gündelik işleri de öğretmeye başladım. Kayser, bana öğrendikçe 'Kendimi daha özgür hissediyorum' demişti. Bunlar benim Kayser’e kattıklarım. Bunların dışında Kayser’in de bana öğrettikleri var. Umudu, umutla sarılmayı, hayata devam etmeyi ve sürekli olarak yılmadan öğrenmeyi bana Kayser öğretti. Biz yetişkinler, çocuklardan çok şey öğreniyoruz. Aldığım duyumlar da beni çok mutlu ediyor. Benim insanlara söylemek istediğim ise şu; elinizi taşın altına koymaktan korkmayınız. Çekinmeden, usanmadan, yılmadan, üşenmeden iyiliğe devam etmeliyiz ve biz iyiliğe devam ettikçe arkamızda kitleler oluşacaktır. Bununla  birlikte iyilik yayılacak ve çoğalacaktır. Ve dünya daha güzel bir hale gelecektir" diye konuştu. 
ÖĞRETMEN OLMAK İSTİYOR
Kardeşleri 2 yaşındaki Mevlana ile 14 yaşındaki ablası Kevser'in de kendisi gibi görme engelli olduğunu anlatan Kayser ise okuyup, öğretmen olmak istiyor. Kayser, "Eskiden arkadaşlarımdan bana hikaye okumalarını istiyordum. Şimdi kimseden hikaye okumalarını istemiyorum. Kendim okuyorum, çok özgürüm, Reyhan hocama teşekkür ediyorum. İnşallah benim de bir mesleğim olur. Benim gibi görme engelli kardeşime yardım etmek istiyorum. Hayata geç başlamasın ve hiç ağlamasın. Evde elinden tutuyorum yürütüyorum. O da bana güvenerek rahat rahat yürüyebliyor. Kardeşim 5 yaşına gelmeden ona okumayı ve bastonla yürümeyi öğreteceğim. Bazen de kardeşimi güldürüyorum" diye konuştu.