ANTALYA'nın Gazipaşa ilçesinde yaşayan Mukadder Ulusoy (53), çok istediği sazı almak için 12 yaşında çobanlık yapmayı kabul etti. Dağda çobanlık yaparken, radyoda dinlediği türküleri ezberleyen ve saz çalmayı öğrenen Ulusoy, 41 yıldır sazını elinden hiç düşürmedi. 
Gökçesaray Mahallesi'nde oturan Mukadder Ulusoy, hayvancılıkla geçimini sağlayan ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. İlkokulu bitirdikten sonra diğer kardeşleri okula giderken, Mukadder Ulusoy ise babasının isteğiyle çobanlığa başladı. Çobanlık yapmak için babasından kendisine saz almasını isteyen Mukadder Ulusoy, 12 yaşında ilk sazına kavuştu. O dönemde hem çobanlık yapan hem de radyoda dinlediği türküleri ezberleyip, sazıyla seslendirmeye çalışan Mukadder Ulusoy, ailesinin 'Kız çocuğu bu işlerle uğraşmaz' demesine rağmen kendini geliştirdi.
AİLESİ SAZ ÇALDIĞINI KOMŞU BULUŞMASINDA ÖĞRENDİ
Bir buluşmada komşuları Mukadder Ulusoy'dan saz çalmasını isterken, ortamda bulunan babası ise 'Benim kızım saz çalmayı bilmez' dedi. Bu sözün üzerine sazı eline alan Mukadder Ulusoy, bir süredir ailesinden gizlediği yeteneğini de böylece ortaya çıkardı. O dönemlerde bölgede adından sıkça söz ettiren Mukadder Ulusoy, çevre mahallerdeki düğünlerde de saz çalıp söyleyerek ailesine de maddi katkı sağladı.
KAÇARAK EVLENDİĞİ İÇİN BABASI SAZINI VERMEDİ
Mukadder Ulusoy, Abdullah Ulusoy ile evden kaçarak evlendi. Sazını evde bırakan Mukadder Ulusoy, bir süre saz özlemiyle yaşadı ve saz çalıp söyleyemedi. Eşinin aldığı sazla yeniden dünyada onu en çok mutlu eden şeye kavuşan Mukadder Ulusoy, şimdi ise biri eşinin ilk evliğinden olan 3 çocuğu ve eşiyle birlikte yaşamayı sürdürüyor. Ailesiyle çiftçilik yapan Mukadder Ulusoy, bugün de bölgedeki düğünlere giderek saz çalıp söylemeye devam ediyor. Sosyal medya sayesinde ünü de yayılan Mukadder Ulusoy, başarılarıyla alkış topluyor.
'BABAMDAN ANNEMDEN GİZLİ SAZ ÇALMAYI ÖĞRENDİM'
Mukadder Ulusoy, saza başladığı yılları şöyle anlattı:
"Benim zamanımda televizyon yoktu. Bayramlarımızda çalgıyla eğlenirdik. Sülalece çalgıcıyız. Gelen misafirlerimizi çalgı çalıp, türkü söyleyerek ağırlardık. Komşularımıza misafirler geldiği zaman babama 'bir keman çalsan da de misafirlerimizi hoşça ağırlasak' derlerdi. Bizler de giderdik, gururlanırdık, ev sahibi de gururlanırdı, sıkılmazlardı. Babam bana 'çoban olacaksın' dedi. Ben de 'bana saz almazsan çobanlık yapmam' dedim. Babam bana saz, bir de radyo aldı. Radyodan türküyü öğrendim, saz da çalmaya çalıştım. 'Bülbül havalanmış yüksekten uçar' türküsü benim dönemimde yeni çıkmıştı. Davar güderken radyoda türkü çıktı. Dağda davarı bırakıp eve gelip sazımı alıp çalmayı öğrendim. Dağa tekrar davara gittim. Yaklaşık 3 kilometre vardır gidip geldiğim yer. Bu kadar hevesliydim. Babamdan annemden gizli saz çalmayı öğrendim. Eskiden 'kadınlar, kız çocukları türkü söylemez saz çalmaz' görüşü vardı. Komşulara gittik, düğünler oldu. 'Bir saz çal' dediler. Babam 'ne bilecek benim kız' dedi. Ben de çaldım. Babam, annem şaşırdılar ama pek de istemediler. Daha sonra abim, babam çok kıskanırdı. Ama para da kazanıp eve geçimine katkı sağlamaya başlayınca gönülleri oldu. Ailemizden aldığımız terbiyemizle babamın da oluruyla düğünlere gider oldum. Daha sonra evlendim. Eşim de saz çaldığımı biliyordu. Kaçarak evlendiğim için babam sazımı vermedi. Eşim aldı sazı. Yine düğünlere gidiyordum, evime katkıda bulunuyordum. 2 çocuğum var ama eşim daha önce evliydi. Eşi vefat etmişti. Ondan da bir oğlumuz var. 3 çocuğumuz var."
Mukadder Ulusoy'un eşi Abdullah Ulusoy da "Eşimle gurur duyuyorum. İyi ki evlenmişim" dedi.