'BU ZEHİRLER PKK'NIN'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antalya Belek bölgesindeki otelde, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nca düzenlenen değerlendirme toplantısında yaptığı konuşmada, uyuşturucuyla mücadeleye ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, hem uyuşturucuyla mücadelede 2019 yılında elde edilen büyük başarının hem de dün Diyarbakır'da narkoterörizm operasyonları kapsamında ele geçirilen 2 ton 379 kilogram esrarın moraliyle toplantıya başladıklarını söyledi. Soylu, "Cemil Bayık ve ortakları da derdine yansın. Sonuçta bu zehirler PKK'nındır. Bunu ben söylemiyorum, kendilerini destekleyen ABD söylüyor. Geçen gün Mardin'de de ifade etmiştim, Amerika Birleşik Devletleri daha 2009 ve 2011 yıllarında iki ayrı kararla PKK yöneticileri Cemil Bayık, Duran Kalkan ve Murat Karayılan'ı uluslararası uyuşturucu kaçakçısı olarak ilan etmişti. Dolayısıyla malın sahibi de kimi zehirlemek istedikleri de bellidir" dedi.
'ŞİKAYETLENEN DE ONLAR DESTEKLEYEN DE'
Bakan Soylu, en son 2019'da 'Avrupa Birliği (AB) Uyuşturucu Piyasası Raporu'nda, 2002'den beri AB'nin terör örgütleri listesinde yer alan PKK'nın, AB'de organize suça karıştığı ve uyuşturucu ticareti yaptığının vurgulandığını kaydetti. Soylu, "Aynı raporda AB uyuşturucu piyasasının hacmi ise yıllık 30 milyar avro olarak ifade edilmiş. Bu piyasanın neredeyse tamamının, PKK'nın kontrolünde olduğunu biliyoruz. Peki bütün bu tespitler ve raporlarda geçen ifadelerle PKK-Avrupa veya PKK-ABD ilişkisi örtüşüyor mu? Elbette ki hayır. Şikayetlenen de onlar, destekleyen de. Yıllardır bunları yazıyorlar; ama yıllardır da bu örgüte can suyu sağlamaktan, silah vermekten, militanlarına sığınma hakkı sağlamaktan, arka çıkmaktan, doğrudan mali yardım yapmaktan çekinmiyorlar" diye konuştu.
'PKK, AVRUPA'YI KANSER GİBİ SARMIŞTIR'
PKK'ya yardım edenlerin yanılgı içinde olduğunu dile getiren Soylu, şöyle devam etti:
"PKK onların ülkelerinde silahlı terör faaliyetinde bulunmadığı için, uyuşturucu terörünü görmezden geliyorlar. Keza Afganistan'da afyon ekiminin artışını da kendilerine ait bir problem olarak görmüyorlar. Orta Doğu'da oluşturdukları istikrarsızlık, gelir eşitsizliği, vekalet savaşları eliyle yürüttükleri terör ve şiddet; hem uyuşturucu ticaretini, hem de göçü tetikliyor. Göçü, zaten kabul etmiyorlar. Sınırlarında, limanlarında gaddar bir tutumla biraz da bizim ferasetimizden ve gayretimizden istifade ederek bu sorunu öteliyorlar. Uyuşturucunun verdiği zararı ise ne acıdır ki görmezden geliyorlar, amiyane tabirle kulaklarının üstüne yatıyorlar. Mücadeleleri, takipleri bizim kadar sert değil. Bazı ülkelerde uyuşturucu kullanımı ile ilgili yasalar, kişisel özgürlükler çerçevesinde düzenlenmiş. Cezası yok veya varsa çok hafif. Ancak bizim batı dünyasından bu meselede beklentimiz, uyuşturucu yakalamaları noktasından ziyade; uyuşturucuya kaynaklık eden meselelere yaklaşımlarını değiştirmeleridir. PKK, Avrupa'yı kanser gibi sarmıştır, alttan alta çürütmektedir ve ne yazık ki buna karşı etkili bir tepkileri söz konusu değildir."
'TEK SEFERDE YAKALAMA REKORLARI KIRDIK'
Uyuşturucu kokusu aldıkları her noktaya müdahale ettiklerini belirten Soylu, "2019 yılı; uyuşturucu ile mücadelede pek çok rekora imza attığımız, oldukça verimli bir yıl oldu. Büyük operasyonlar gerçekleştirdik. Uluslararası alanda ortak operasyonlar gerçekleştirdik; tek seferde yakalama rekorları kırdık. Bunların detaylarını geçen gün kamuoyu ile paylaşmıştım. Libya açıklarında, Yunanistan'da gerçekleştirdiğimiz ortak operasyonların yanı sıra tek seferde Erzurum'da 1535 kilo eroin, Kilis'te 1,5 milyon adet captagon, Muğla Milas'ta 1500 kilo skunk, Balıkesir'de 1982 kilogram skunk, İstanbul'da 1 milyon 800 bin ecstasy, Diyarbakır Lice'de 5 milyon 430 bin kök kenevir gibi pek çok yakalama, 2019'un güzel işleri olarak kayıtlarımıza girdi. 2019 yakalama rakamlarında, bilhassa skunk, metamfetamin ve kök kenevir yakalamalarında 2018'e oranla 4 kata varan artışlar gördük. Bu tablo, zehir tacirlerinin nereye yöneldiklerini anlatması bakımından önemli bir stratejik işarettir, burayı iyi okumak lazım" diye konuştu.
SAYILARI AÇIKLADI
Saha operasyonlarında önemli bir ivme yakaladıklarını belirten Bakan Soylu, şöyle devam etti:
"2016'da 81 bin olan yıllık operasyon sayımız, son 2 yıldır 140 binin üstüne çıktı, 2019 rakamımız 148 bin olarak gerçekleşti. Bu ivmeyi düşürmemek, mümkünse artırmak lazım. Keza gözaltı ve tutuklu sayımız da benzer şekilde artmıştır. 2016'da 7 bin 641 olan tutuklu sayısı, 2019 yılı için 25 bin 619 olarak gerçekleşmiştir. Elbette ki bu işin operasyon ve kolluk tarafının yanı sıra bir de sosyal tarafı söz konusudur. 2020 yılı için hedefimiz, aileler ve özellikle annelerin bu konuya dikkatini çekebilmektir. Özellikle sentetik uyuşturucu noktasında giderek büyüyor, ucuzluyor, basitleşiyor."
Öte yandan İçişleri Bakanı Soylu, izlediği bir görüntünün kendisini çok üzdüğünü kaydetti. Üniversite öğrencilerinin, sabaha kadar açık olan yerlerde uyuşturucu tuzaklarına düşürüldüğünü dile getiren Soylu, "Gecenin saat 4'ünde bir mekandan çıkan genç kızımızın oranın önünde yığıldığı görüntüsü bizim ayıbımızdır. Eğer aile değerlerine bağlıysak vallahi billahi bizim ayıbımızdır. Görüntüyü görünce perişan oldum. Son zamanlarda içimi kavuran bir hadisedir. Buna yönelik tedbirler alıyoruz. Bir tanesi bile bizi sıkıntıya sokar" dedi.
Bakan Soylu, konuşmasının ardından uyuşturucu ile mücadelede başarılı olan 4 ilin emniyet müdürüne teşekkür plaketi verdi.