ESKİŞEHİR'de, Sarar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Sarar (75) ve eşi Zehra Sarar (65) çiftini bağladıktan sonra dövüp, evdeki kasayı soyan Moldova uyruklu eski hizmetçi Lulia Dragusan (34) ile sevgilisi Alexandr Aricov’un (33) yargılanmasına devam edildi. İş insanı Cemalettin Sarar'ın eşi Zehra Sarar, maskeli olarak eve giren Alexandr Aricov için, "Onu gözlerinden ve şivesinden tanıdım" dedi.
Sarar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Sarar ile eşi Zehra Sarar'ın Odunpazarı Sümer Mahallesi'ndeki evlerinde geçen yıl mayıs ayında yaşanan soygunla ilgili tutuklanan Moldova uyruklu eski hizmetçi Lulia Dragusan ve sevgilisi Alexandr Aricov'un yargılanmasına devam edildi. Eskişehir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Cemalettin Sarar, eşi Zehra Sarar ile haklarında 47’şer yıla kadar hapis cezası istenen tutuklu sanıklar katıldı.
'ONU GÖZLERİNDEN VE ŞİVESİNDEN TANIDIM’
Yurt dışında olduğu için ilk duruşmaya katılamayan Cemalettin Sarar'ın eşi Zehra Sarar, verdiği ifadesinde sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, “Geçen yıl mayıs ayında eşimle birlikte evimizin kış bahçesinde oturuyorduk. Kapı kilitli değildi. İçeriye birden yüzleri maskeli, tulum giymiş 2 kişi girdi. Lulia ve ayrıldığı sevgilisi Alexadr yanımızda çalışıyordu. Alexadr, arada sırada evimize gelip gidiyordu. Onu gözlerinden ve konuşma şivesinden tanıdım. Fiziki yapısı da uyuyordu. Eşim ve benim ellerimi bağladılar. Daha sonra birisi para kasasının olduğu odaya doğru çıktı. Yukarı katta 8 oda vardı. Kasanın olduğu odayı bilen birisiydi. Alexandr'ı tanıdığımı orada söylemedim. Söyleseydim ya da belli etseydim ikimizde öldürebilirlerdi. Çok korktuk ve tedirgin olduk. Önce eşim Cemalettin'i ardından da beni yukarı kata çıkardılar. Yere yatmamı istediler, direndim’’ diye konuştu.
‘KASA ANAHTARININ YERİNİ BİLİYORDU’
Zehra Sarar, sanıkların eşinden 1 milyon dolar istediğini belirterek, şunları söyledi:
‘’O da, 'yanımda yok' diye cevap verdi. Bu sefer kasanın anahtarını istediler. Ben de, 'anahtar burada değil fabrikada' dedim. Daha sonra bana vurmaya başladı. Her yerim yara, bere içinde kalmıştı. Lulia, kasanın anahtarının bulunduğu yeri biliyordu. Bulup, getirip kasayı açtı ve içindeki tüm ziynet eşyalarımı sırt çantasına doldurup kaçtılar. Kendi imkanlarımızla kurtulabildik. Verdikleri ifadeleri kabul etmiyorum. İkisi de yalan söylüyor" diye konuştu. 
Zehra Sarar'ın ifadesinin ardından söz alan sanıklar suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, olaya karışmadıklarını söyledi. Mahkeme, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 16 Haziran 2020 tarihine erteledi.