MANİSA'da, Saruhanlı Devlet Hastanesi'nde görevli veri izleme ve kontrol memuru Hüseyin Sarıkaya (38), ailesi sıra numarası alıp, poliklinik kısmında beklediği sırada, yediği poğaçanın nefes borusunu tıkadığı İsa Akman'a (1,5) ilk müdahalede bulundu. Sarıkaya'nın, İsa'nın hayatını kurtardığı anlar, hastanenin güvenlik kameralarınca anbean kaydedildi. 
Saruhanlı ilçesinin kırsal Paşaköy Mahallesi'nde yaşayan 3 çocuklu Halil- Emine Akman ailesi, 2 Ocak günü saat 07.30 sıralarında, pastanede yaptıkları kahvaltının ardından Saruhanlı Devlet Hastanesi'ne geçip, poliklinik sıralarının gelmesini beklemeye başladı. Bu sırada, çizme üretim fabrikasında güvenlik görevlisi olan Halil Akman'ın (43) kucağındaki oğlu İsa Akman, bir anda bayıldı. Halil Akman, oğlunun kucağında uyuya kaldığını sanıp, başını düzeltmeye çalıştı. Oğlunun morardığını fark eden anne Emine Akman ise panikle çığlık atmaya başladı. Seslere koşan, hastanenin dahiliye polikliniğinde veri izleme ve kontrol memuru olarak çalışan, evli, 2 çocuk babası Hüseyin Sarıkaya, minik İsa'yı annesinin kucağından aldı. Sarıkaya, çocuğun nefes borusuna kaçan poğaça parçasını çıkarıp, yüzü koyun halde acil servise yetiştirdi.
Bu anlar, hastanenin güvenlik kameralarınca kaydedildi. Gözlem amacıyla 3 gün çocuk servisinde tutulan minik İsa, daha sonra taburcu edildi. Akman ailesi, hastaneyi ziyaret edip, çocuklarının hayatını kurtaran Hüseyin Sarıkaya ve Başhekim Salim Babuş'a teşekkür etti.
'O ÇIĞLIĞA KİM OLSA ELİNDEN GELENİ YAPARDI'
Saruhanlı Devlet Hastanesi Dahiliye Polikliniği'nde 16 yıldır veri izleme ve kontrol memuru olarak görev yapan Hüseyin Sarıkaya, yaşananları şöyle anlattı
Sabah hastaneye gelmiştik. Bilgisayarları açıyorduk. Bu sırada, İsa, İsa diye bağrışmaları duyup, dışarı çıktık. Dışarı çıktığımızda, çocuğun solunumu durmuştu. Yüzü simsiyah olmuştu. Solunumun açılması için elimizden geleni yaptık. Oradan acile servise götürüp, gerekli tedavilerinin yapılmasını sağladık. O çığlığa kim olsa elinden geleni yapardı. Biz de elimizden geleni yaptık. Geç kalınmış olsaydı, çocuğu kaybedebilirdik. Çünkü çocuğun boynundan yukarısı simsiyahtı. Annesi de o anı görünce elden, ayaktan düştü. Yere yığıldı. Hastanelerde olsun, fabrikalarda olsun her zaman için ilk yardım eğitimi veriliyor. Herkese ilk yardım eğitimi almalı. Bu sadece başkaları için değil, kendi çocuğumuz ve kendi anne ve babamız ya da bir başka yakınımız içinde ilk yardım bir gün gerekebilir. İlk yardımın hayat kurtardığı unutulmamalı.
'GEÇ KALINSA OĞLUM HAYATTA OLMAYABİLİRDİ'
Çocuğunun kucağında nefessiz kaldığını ilk an da fark edemediğini belirten Halil Akman ise Allah, kimsenin başına böyle bir şey vermesin. Oğluma ilk müdahaleyi yapan Hüseyin beyden Allah razı olsun. Kendisi gerçekten iyi bir insan. Ona sonsuz teşekkürlerimizi bir borç biliyoruz. Geç kalınsa oğlum şimdi hayatta olmayabilirdi dedi.
'İLK YARDIM KURSUNA GİDECEĞİM'
Yaşadığı korku dolu anlardan sonra ilk yardım eğitimi almaya karar verdiğini belirten anne Emine Akman ise şunları söyledi
Olay günü karnı ağrısı şikayeti olan oğlum İsa'yı hastaneye getirmiştik. Başımıza talihsiz bir olay meydana geldi. Nefes borusuna poğaça kaçan oğlum az daha ölüyordu. Hüseyin bey, çocuğu bizden alıp, sırtına vurarak, nefes borusuna kaçan poğaçayı çıkarıp, bir yandan da acil servise götürdü. Hemen yoğun bakıma aldılar. Beni içeri sokmadılar. Çok korktuk. Neyse ki oğlumuz kurtuldu. Aileler çok çok dikkat etmeli. Çocuklarının boğazında bir şey kaldığında müdahale etmeleri gerekiyor. Ben tabi o müdahaleyi bilmediğim için yapamadım. Panik yaptığım için hiçbir müdahalede bulunamadım. Azeri olduğum için Türkçe okuma yazmam çok iyi değil. O nedenle kursa da gidiyorum. Diplomamı aldıktan sonra ilk yadım kursuna da gideceğim.
BAŞHEKİMDEN UYARI 
Saruhanlı Devlet Hastanesi Başhekimi ve Çocuk Hastalıkları Uzman Doktoru Salim Babuş ise hastanelerinde yaşanan olayın iki önemli şeyi anlattığına dikkat çekip, Birincisi, bir daha böyle durumların yaşanmaması için İsa gibi 3 yaşın altındaki çocuklarımızı beslerken hem verdiğimiz gıda maddelerine hem de onları yutup, yutmadıklarına dikkat edelim. Hastane çalışanımız Hüseyin beyin zamanında, uygun müdahalesiyle olmasa daha üzücü durumlar olabilirdi. Çocuğun bir süre oksijensiz kaldığı görülüyor. Bu süre uzasaydı kalıcı beyin hasarı gerçekleşebilir ve İsa'yı kaybedebilirdik. Özellikle bu tarz börek, poğaça gibi gıda maddeleri ile kuru yemişleri özellikle 3 yaşın altındaki çocuklara vermemeliyiz dedi.