5 yıldızlı otelde şaşkınlık yaratan haciz

ANTALYA'nın Manavgat ilçesindeki 5 yıldızlı bir otelde, Bakırköy 5'inci İcra Mahkemesi'nin kararına istinaden 5 yıl önceden kalma bir borç olduğu iddiasıyla haciz işlemi uygulandı. Otel sahibi ve avukatı tarafından böyle bir borcun olmadığı icra görevlilerine anlatılmasına rağmen gerçekleşen haciz işlemi sırasında otelin güneş panelleri sökülerek götürüldü. Akşam saatlerinde ise hacze konu olan borcun olmadığı anlaşılarak, icra işlemi durduruldu.

Manavgat'ın Titreyengöl bölgesinde kış mevsimi nedeniyle kapalı olan 5 yıldızlı bir otelde, dün öğleden sonra 'Bakırköy 5'inci İcra Dairesi'nden talimat var' denilerek haciz işlemi gerçekleştirildi. Otel sahibi Çetin Bayraktar ve avukatı Ertekin Kök'ün itiraz ve uyarılarına rağmen alacaklı temsilcisi olan avukat ve icra görevlisi eşliğinde yapılan incelemeler sonucunda, otelin çatısında bulunan ve güneşten su ısıtmak amacıyla kullanılan panellerin sökülerek yediemine teslim edilmesi karar verildi. Otel sahibi tarafından savcılığa yapılan suç duyurusunun tatil günü olması nedeniyle pazartesi gününe bırakılması kararlaştırıldı.

Haciz nedeniyle jandarma tarafından güvenlik önleminin alındığı otelin çatısında bulunan güneş panellerinin bir bölümü sökülerek, yediemine teslim edildi. Akşam karanlığına kadar süren çalışmalar sonunda yediemin panellerin bir bölümünü götürdü. Saat 20.00 sıralarında, Bakırköy 5'inci İcra Müdürlüğü'nden, borcun olmadığına dair bilgi gelmesi üzerine haciz ve icra işlemi durduruldu.

Otelin avukatı Ertekin Kök, son zamanlarda bazı insanların haksız mal edinmek için çeşitli yöntemlere başvurduğunu belirterek, "Şu anda 5 yıldızlı turizme hizmet eden bir tesiste haciz uygulanmaktadır. Müvekkilim olan işletme sahibinin, ne ticaret yaptığı, ne alışveriş yaptığı, ne tanıdığı bir insan, bir alacağın muhatabı değil. Cumartesi tatil günü, 'İstanbul Bakırköy'den talimat var' diyerek, kendisine usulüne uygun ödeme emri tebliği yapıldığını bilmiyor. Dolayısıyla hukuki bir alışverişinin, ticaretinin olmadığı bir şahıs tarafından hacze maruz kalmasını dehşetle izliyoruz" dedi.

'BU İŞLERİN ARDI ARKASI KESİLMİYOR'
Dosyanın Bakırköy 5'inci İcra Dairesi'nden talimatla geldiği için fazla bir bilgisi olmadığını anlatan avukat Ertekin Kök, "Memur tarafından da bir açıklama yapılmıyor. Bakırköy 5'inci İcra Dairesi'nden 1.5 milyon liralık hacizden söz ediliyor. Alacaklı şahıs Manavgat'ta ikamet ediyor. Bu şahsın kardeşi tarafından da 4- 5 yıl önce yaz döneminde haciz işlemleri oldu. Onların hepsinin mahkeme kararları var. Fakat bu işlerin ardı arkası kesilmiyor" diye konuştu.

'PEK ÇOK İNSAN ARTIK MALINI MÜLKÜNÜ KORUYAMAZ HALE GELDİ'
Yaşanan olayla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını aktaran avukat Ertekin Kök, "Son zamanlarda şaibe oluşturan bir durum var, sadece bu müvekkilimiz değil, pek çok insan artık malını mülkünü koruyamaz hale geldi. Maalesef çok üzücü, bazı meslektaşlarımız hukuku da kötüye kullanmak suretiyle bu işlerin önünü açarak birilerine haksız kazanç sağlamaya çalışmaktadır. Ama eminim adli makamlarımız, savcılıklarımız bu konuyla ilgili mutlaka gerekeni yapacaklardır" dedi.

'İMZA TAKLİDİ OLABİLİYOR'
Son zamanlarda haksız mal ve mülk edinmenin yaygınlaşmaya başladığını vurgulayan Ertekin Kök, şunları söyledi:
"Yaşlı insanların, iş adamlarının, vatandaşın tanımadığı insanların, adları senetlere yazılmak suretiyle, çok yüksek miktarlı senetler tertip edilmek suretiyle hiç tanımadığınız insanlar tarafından hacze maruz kalabiliyorsunuz. Bu tebligat usulsüzlüğü olabiliyor, imza taklidi olabiliyor. Malum, son zamanlarda emniyet güçlerimiz Antalya'da pek çok avukatın bu yönteme başvurduğunu, postacı kılığında, kargocu kılığında imzalar toplamaya başladıklarını da duymaya başladık. Sorunumuz şu, insanlar tanımadığı bilmediği, bir ticaretinin olmadığı kişiler tarafından hem de çok yüksek fahiş miktarlarda rakamlarla bu tür işlemleri yaygınlaştırdı. Yasal düzenlemeye ihtiyaç var. Bonodur, evraktır, belli bir miktarı geçiyorsa, mutlaka faturayla ispat zorunluluğu getirilebilir. Bu bir öneridir."

Oteli 2011 yılında devraldıklarını söyleyen şirket sahibi Çetin Bayraktar da "Bizden önceki şirket sahibiyle bu şahıslar arasında bir protokol var. Bu protokole istinaden bize 2015'te haciz geldi. Biz, o zaman davaların hepsini kazandık, Yargıtay'dan da onandı. Ama buna rağmen hala bugün haciz getirebiliyorlarsa, kesinlikle bu işte farklı olaylar dönüyor" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
- Otelin dışından genel görüntü
- Otelden detay görüntü
- Günısıların sökülmesi
- Ertekin Kök'ün açıklaması
- Çetin Bayraktar'ın açıklaması

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT(Antalya), ()

=========================================

Rus turistler kış ortasında yazı yaşadı
 
ANTALYA'nın Demre ilçesine gelen Rus turistler, kış ortasında yazı yaşadı. Ruslar, Kekova'da denize girip, yüzdü.

Rus turistlerin Demre'ye ilgisi kış aylarında da sürüyor. Rus turistler Demre'de önce kendileri için kutsal sayılan Noel Baba'nın mezarının bulunduğu Aziz Nikolaos Anıt Müzesi ile Myra Antik Kenti'ni gezdi. Öğle yemeğinin ardından Çayağzı Limanı'ndan yatla Kekova turuna çıkan turistler, ilk durak olan Batık Kent'i ziyaret etti. Turistlerin Batık Kent'i izleyip, bol bol fotoğraf ve görüntü çektiği yat daha sonra rotasını Simena Antik Kenti'ne çevirdi. Simena Antik Kenti önünde yattan turistler, bir kartal yuvasını andıran ve kışın sessizliğe bürünen antik kenti izledi.

Yat 45 dakikalık yüzme molası verilince 15 derece hava sıcaklığı, 18 dereceye ulaşan deniz sıcaklığı ve masmavi denizi gören Rus turistlerin bir bölümü kendini Akdeniz'in mavi sularına bıraktı. Batı Torosların doruklarındaki kar manzarası eşliğinde yüzen turistler arasında çocuklar da yer aldı. Bazı turistler yarım saat suda kaldı. Rus turistler, kendi ülkelerinde her yer buzla kaplıyken Demre'de denizin ve güneşin tadını çıkardı.

Rus Kostantin Gantin, "Bu havada, kışın ortasında burada yüzmek benim için rüya gibi. Kekova'ya gelince, tatilin sadece otelde vakit geçirmek olmadığını anladım. Burada deniz, tarih ve doğa bir harika" dedi.

Rus Kuzunr Kceme ise, "Kış günü 16- 17 derece sıcaklık bizim için yaz demek. Benim geldiğim şehirde hava buz kesiyordu. Burada kış mevsiminde denize girdim. Benim için harika bir gün oldu. Su çok güzeldi. Çok mutluyum ve buraya tekrar hem kışın geleceğim" diye konuştu.

Kış ortasında denize giren İgor Chuykov da şöyle konuştu:

"İlk kez Türkiye'ye kışın geldim. Ben emekli denizci generalim. Rusya'da yaşadığım şehir şu an buzla kaplı. Burada hava çok güzel. Deniz bir harikaydı. Bolca yüzdüm. Kış ortasında denize girmenin mutluluğu içindeyim. Oldukça sağlıklıyım bugün."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
__________________

- Yata binenler

- Yatın yol alışı

- Yatta turistler

- Batık Kent'te yatın içinde ve önünde turistler

- Simena Antik Kenti önünde

- Yüzmeden değişik bölümler

- Yatın dönüşü

- Yattan iniş

- Röportajlar

HABER- KAMERA: Ahmet ACAR/DEMRE (Antalya), ()


===========================
10 günde 600 koyununu kaybeden besici yardım bekliyor

ELAZIĞ'da çiçek hastalığıyla 10 günde toplam 600 koyununu kaybeden besici Hüseyin Çakar, yardım istedi.
Merkeze bağlı Tohumlu köyünde besicilik yapan Hüseyin Çakar’ın küçükbaşları, çiçek hastalığı nedeniyle telef oldu. 10 günde 900 küçükbaşından 600'ünü kaybeden Çakar, yardım beklediğini söyledi. Hayvanlarının çiçek hastalığından telef olduğunun tespit edildiğini ifade eden Hüseyin Çakar, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'nce 9 Ocak günü köyün, 21 gün süreyle karantinaya alındığını söyledi.

Hastalığın 10 günde kendisini gösterdiğini belirten Çakar, "İlk etapta 1- 2 koyun öldü. Bin sürüde 1-2 hayvanın ölmesi normaldir. Belki doğal hastalıklardan öldü diye düşündük. Ama zamanla bu sayı 30'a yükseldi. Hayvanlarımızda genelde gece saatlerinde ölümler meydana geliyor. Bir gece de 120 tane hayvan öldü. 900 hayvanımdan 600'ü telef oldu. Sayın Cumhurbaşkanı'mdan, Tarım ve Orman Bakanı'mdan yardım istiyorum. 50 yıldır hayvancılık yapıyorum. Ben böyle bir vakayla karşılaşmadım. Bu bir faciadır" dedi.
Hüseyin Çakar'ın ablası Filiz Çakar ise telef olan hayvanlar için ağıtlar yakarak gözyaşı döktü

Görüntü Dökümü
------
Telef olan koyunlardan görüntü 
Küçükbaşlardan görüntü 
Röportaj 
Filiz Çakar'ın ağıt yakması 
Genel ve detay görüntü 
Haber-Kamera: Erkan BAY /ELAZIĞ,()

=============================

'İdrarı uzun süre tutmak sağlıklı değil'
 
KONTİNANS Derneği Başkanı Prof. Dr. Tufan Tarcan, "Birçok insan, idrarı uzun süre tutmanın sanki çok iyi bir şey olduğunu düşünüyor. Aslında iyi bir şey değil. Bu yanlış alışkanlık çocukluk çağlarında başlıyor ve özellikle kız çocuklarımız bundan etkileniyor" dedi.

Antalya'nın Manavgat ilçesinde Hayatı Kaçırmayanlar Kulübü tarafından Kontinans Derneği ve Manavgat Belediyesi işbirliğinde 'İdrar kaçırmak bir problemdir' semineri düzenledi. Manavgat İbrahim Sözen Gençlik Merkezi'nde, Nergis Kumbasar'ın moderatörlük yaptığı seminere, Kontinans Derneği Başkanı Prof. Dr. Tufan Tarcan ve Kontinans Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. İlker Şen konuşmacı olarak katıldı. Kadınların büyük ilgi gösterdiği ve sohbet havasındaki seminerde, idrar kaçırma konusunda ayrıntılı bilgi verildi.

İDRAR KAÇIRMA ÇOK YAYGIN
Prof. Dr. Tufan Tarcan, idrar kaçırmanın, üzerinde rahat konuşulan bir konu olmadığını vurgulayarak, "Çoğunlukla hekimle hasta arasında bariyerin olduğu bir konu. Aslında çok önemli bir halk sağlığı problemi. Çok yaygın. Her yaşta ve her cinsiyette görülebiliyor" dedi.
Seminerin sonunda izleyicilerin sorularını da yanıtlayan Prof. Dr. Tarcan ve Prof. Dr. Şen'e, Manavgat Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Ödevoğlu tarafından çiçek verildi.

'2 FARKLI İDRAR KAÇIRMA TÜRÜ'
Seminer sonunda Demirören Haber Ajansı () muhabirine açıklamada bulunan Prof. Dr. Tarcan, idrar kaçırmanın bir hastalık değil, belirti olduğuna işaret etti. Prof. Dr. Tarcan, "2 farklı idrar kaçırma türü en sık rastladığımız tipler. Bunların başında stres tipi idrar kaçırma geliyor. Öksürmekle, hapşırmakla, hareketle, karın içi basıncın ani artışıyla olan idrar kaçırma diyoruz buna. Diğeri de sıkışma tipi idrar kaçırma. Burada da ani sıkışmayla birlikte olan idrar kaçırma. Stres tipi idrar kaçırmanın sebebi, idrarı tutan kas yapılarında herhangi bir nedenle oluşmuş zayıflık. Diğerinde ise mesane kasının aşırı aktivitesi söz konusu. Bunlar en sık rastladığımız idrar kaçırma örnekleri. Bunların tedavileri de çok geniş bir spektruma dağılıyor. İlaçla tedaviler, kas egzersizleriyle tedaviler, diyetle, mesanenin yeniden eğitimi dediğimiz programlarla tedaviler ve cerrahi tedaviler olarak inceleniyor" diye konuştu.

'KIZ ÇOCUKLARI ETKİLENİYOR'
İdrar kaçırmayla ilgili en önemli sorunlardan birinin yanlış mesane kullanma alışkanlığı olduğunu anlatan Prof. Dr. Tarcan, şunları söyledi:
"Bunun üzerinde duruyoruz. Bu çok önemli çünkü. 'Yanlış mesane kullanımı' derken şunu kastediyorum. İdrarı uzun süre tutmanın sanki çok iyi bir şey olduğunu düşünüyor birçok insan. Aslında iyi bir şey değil. Bu yanlış alışkanlık çocukluk çağlarında başlıyor ve özellikle kız çocuklarımız bundan etkileniyor. Okullarda tuvaletler çok temiz olmadığı için açıkçası, kız çocukları sabahtan okula gidip, bütün gün çişini tutup, ondan sonra hiç mesanesini boşaltmadan eve geliyor. Bazen anneler de bu konuda özendirici rol oynuyor. Burada mesanenin fizyolojik sınırlarını zorladığımızda mesane kasında bir zayıflama meydana geliyor. Mesane kası aynı zamanda boşalma yani işeme sırasında pompa vazifesi görür. Uzun süre idrar tutmalara bağlı olarak mesane kasının bu gücü azalıyor. Yani mesane kası işeme sırasında idrarı dışarı pompalayamıyor. Öyle olduğu zaman işeme sonrası mesanede kalan idrar miktarı artıyor. Bu da idrar yolu enfeksiyonu olarak karşımıza çıkıyor. Tedavi edilmezse ileri safhalarda bizim taşma tipi idrar kaçırma dediğimiz rahatsızlık ortaya çıkıyor."

'CİDDİ BİR HALK SAĞLIĞI PROBLEMİ'
Kontinans Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. İlker Şen de "İdrar kaçırma toplumda oldukça yaygın, yaşın artmasıyla birlikte, yüzde 50'lere çıkan oranlarda gözleniyor. Böyle olunca ciddi bir halk sağlığı problemi olarak karşımıza çıkıyor. Bu kadar yaygın olmasına rağmen insanların yardım isteme oranı çok düşük. Bu da bilinçlendirmeyi gerektiriyor. İnsanlar bunu kader olarak algılıyor, bunun kader olmadığını, düzelebilir bir durum olduğunu insanlara anlatmamız gerekiyor" dedi.

KADINLAR KAHKAHA ATARKEN 'ALTIMA KAÇIRACAĞIM' DER VE KAÇIRIRLAR
İdrar kaçırmanın özellikle kadınlar arasında daha fazla görüldüğünü söyleyen Nergis Kumbasar da "Kahkaha atarken veya çok komik bir şeyde 'Ay dur altıma kaçıracağım' derler. Hatta kaçırırlar. Bunlar çok belirgin şeyler. Bir hapşırdığında, öksürdüğünde bu tip idrar kaçıran aslında bu bir problemin habercisi fakat bunu göz ardı eden hanımlar çok fazla" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Seminerden görüntüler
- RÖP 1: Nergis Kumbasar
- RÖP 2: Prof. Dr. Tufan Tarcan
- RÖP 3: Prof. Dr. İlker Şen
HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT(Antalya), ()

=============================

Adana'da 3 bin paket kaçak elektronik sigara kartuşu ele geçirildi

ADANA'da polis uygulama noktasında durdurulan servis aracında yapılan aramada 3 bin paket kaçak elektronik sigara kartuşu, bin paket kaçak sigara ele geçirildi. Olayla ilgili gözaltına alınan 2 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kaçakçılık suçlarının önlenmesine yönelik gerçekleştirdiği uygulamada, D-400 karayolu üzerinde, servis aracını durdurdu. Araçta yapılan aramalarda piyasa değeri 85 bin lira olan 3 bin paket kaçak elektronik sigara kartuşu, bin paket kaçak sigara ele geçirildi.

Olayla ilgili gözaltına alınan S.G. ve Y.E., çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü
------------------------
- Köpeğin bagajda arama yapması
- Açılan çantalarda ele geçirilen sigaralar

Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera:ADANA,()

==================================

Yosun havuzu şifa dağıtıyor

KÜTAHYA'nın Emet ilçesindeki Emet termal tesisinde bulunan ve dünyadaki iki havuzdan biri olan yosun havuzunun cilt, deri, eklem, bel ağrıları ve romatizma hastalıklarına iyi geldiği belirtildi.

Emet Termal Resort & Spa Tesisleri'nin Müdürü Ramazan Sezer, 350 yataklı tesislerinde yer alan yosun havuzunun dünyadaki iki havuzdan biri olduğunu, Türkiye'de başka bir örneği olmadığını söyledi. Güneş ışınlarıyla buluşan 38 derece sıcaklıktaki havuzda oluşan yosunun bir çok hastalığa iyi geldiğini, cildi güzelleştirdiği Ramazan Sezer, “Sosyal Güvenlik Kurumu'nun kaplıca tedavi hizmetlerini desteklemek amacıyla çıkarttığı kanun kapsamında biz de yer almaktayız. Yosun havuzumuz dünyadaki iki havuzdan biri ve Türkiye’de tek. 38 derece sıcaklığı var. Omuz, eklem ve bel ağrıları gibi birçok hastalığa iyi geliyor. Yosun havuzumuz güneş ışınlarını gördüğü andan itibaren yosun üretmeye başlar. Ve yosun partekülleri yüzeye çıkmaktadır. Yüzeye çıkan partekülleri vücutlarına sürerek derilerinin yenilenmesini sağlıyor. Yosunlar buradan taşınamazlar, canlı hücreler olduğu için çıktığında yerinde kullanılır ve faydası o şekilde görülürö dedi.

97 bin metrekare alan içinde 4 ayrı termal suyu bulunan bir tesise sahip olduklarını ifade eden Sezer, “Termal sularımız ruhsatlıdır ve her 3 ayda bir analizleri yapılır. Buraya gelen misafirlerimizin eklem ağrıları, romatizmal rahatsızlıkları ve aynı zamanda bel ağrıları, bel ve boyun fıtığı gibi rahatsızlıklarıyla bizlere müracaat etmekteler. Sağlık personelimiz ile birlikte yapılacak program çerçevesinde hem tatilleri yapıp hem de sağlıklarına kavuşarak buradan ayrılıyorlarö diye konuştu.

“KAPLICA KEYFİNİ YAŞIYORUZö

Sakarya’dan, Emet Termal Resort & Spa tesislerine gelen ve yosun havuzuna giren Yusuf Tulu, çok soğuk havada sıcak kaplıcalara girme keyfini yaşadığını söyledi. Yosun havuzunun eklem ağrılarına iyi geldiğini ifade eden Tulu, “Termal havuzlara geldik. Hem şifa için hem de dünyada iki tane olan ve burada bir tanesinin bulunduğu yosun havuz için geldik. Bugün ocak ayı ve çok soğuk havada sıcacık kaplıcalara girme keyfini yaşıyoruz. Yosun konusunda bayan arkadaşlar daha çok faydalanabilirler. Sağlık açısından Sakarya’dan buraya geldik. Şifalı sular için buradayız. Buna ihtiyacı olan çok vatandaşımız var. Eklem ağrıları romatizma ağrıları gibi çok fazla rahatsızlığa şifa kaynağı sular buradaö dedi.

Görüntü Dökümü:
-Yosun havuzunun drone görüntüsü
-Havuzda yosun süren vatandaşların görüntüsü 
-Havuzdakilerle röp.
-Otelin drone görüntüsü
-Otel müdürünün görüntüsü
-Müşterilerin kartopu oynaması
-Otel müdürü röp
-Otel ve bahçesinden detay
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ/EMET(Kütahya),()-