Mısırlı göçmen: Yunan askerleri demir çubukla dövdü

EDİRNE'de Yunanistan'a yasadışı yollardan geçmek isterken Meriç Nehri üzerindeki adacıkta uyurken Yunan askerleri tarafından yakalanan Mısırlı Mahmut Muhammed(36), yakalandığı askerler  tarafından darp edildiğini söyledi. Yüzü ve vücudunda darp izleri bulunan Muhammed, tedavi edildi.

Edirne'den beraberinde bir grup göçmenle yasa dışı yollardan Yunanistan'a geçmek isteyen Mısır uyruklu Mahmut Muhammed, Meriç Nehri üzerindeki adacıkta, Yunan askerleri tarafından yakalandı. Yunan askerlerinin gelerek kendisini adada yakaladığını söyleyen Muhammed, kendisini demir çubuklarla dövdüğünü söyledi. Yunan askerleri darp ettikten sonra Türkiye'ye dönen Muhammed, bir yerleşim yerine giderek, yardım istedi. Vatandaşların haber vermesiyle gelen jandarma ekipleri tarafından alınan Muhammed, hastaneye götürülürek tedavi altına alındı.

Tedavisinin ardından Edirne Göç İdaresi'ne getirilen Muhammed'in yüzü ve vücudundaki darp izleri dikkat çekti. Meriç Nehri üzerindeki adacıkta uyuya kaldığını söyleyen Muhammed, "Yunan askerlerinin gelip beni demir çubuklarla dövdüler. Sanırım 4-5 kişiydiler. Tüm vücudumda yüzümdeki gibi yaralar var."Pasaportumu, telefonumu, paramı, kıyafetlerimi her şeyimi aldılar. Daha sonra ben nehri geçip Türkiye'ye döndüm. Gittiğim yerleşim yerinde insanlar bana kıyafet verdiler. Daha sonra jandarma geldi ve beni tedavi için hastaneye götürdü" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Mısırlı Muhammed'den detaylar
Muhammed'in olayı anlatlaması
Muhammed'in vücudundaki izler
İzlerden detaylar

Haber: Gurbet GÖKÇE/EDİRNE, ()

=========

Tartıştığı mesai arkadaşlarının üzerine TIR sürdü (3)
İŞÇİLER KONUŞTU

İzmir'in Torbalı ilçesinde, üzerlerine TIR sürülen asfalt işçileri, olay hakkında konuştu. İşçilerden Mehmet Polat, Selahattin B.'nin agresif ve argo konuşan birisi olarak bilindiğini belirterek, "Kendisi çok sakin bir insan değildi, ama böyle bir şey yapacağını da tahmin etmezdik. Araçların temizliği konusunda bir tartışma yaşadı ve o da bir TIR'a girip, kapıları kilitledi. Daha sonra bizim üzerimize sürdü, herkes can derdiyle sağa sola kaçıştı. Hepimiz çok panik olduk" dedi. Bir diğer işçi Ahmet Polat ise, "Selahattin B., o gün tartıştığı kişiyle daha önce de birkaç kez tartıştı, aralarında bir çeşit husumet var denilebilir. Bütün çalışma arkadaşlarım çok korktu. Olaydan sonra TIR'ı bir akaryakıt istasyonuna park edip kaçtığını duyduk. Hepimiz kendisinden şikayetçi olduk ve yakalanmasına da sevindik" dedi. Diğer işçiler de, böyle bir olayın bir daha yaşanmaması temennisinde bulundu.
OLAYLA İLGİLİ YENİ GÖRÜNTÜ ORTAYA ÇIKTI
Öte yandan, olayla ilgili bir görüntü daha çıktı. Üzerine TIR sürülen işçilerden birisinin çektiği görüntülerde, işçilerin panik halinde sağa sola kaçıştığı görülüyor. Ayrıca, jandarmanın çalışması sonrasında gözaltına alınan Selahattin B.'nin, buradaki işlemlerinin sürüdüğü bildirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- İşçilerden Mehmet Polat ile röportaj
- İşçilerden Ahmet Polat ile röportaj
- Olayın meydana geldiği yerden görüntüler
- Selahattin B.'nin kaçırdığı TIR'dan görüntü
- Olayla ilgili yeni telefon kamerası görüntüsü

Haber: Davut CAN - Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR, () 

======================================

Antalya'da fetih mottosu '813 Yıldır Evimiz Akdeniz'

SELÇUKLU Sultanı Gıyasettin Keyhüsrev'in 5 Mart 1207'de fethettiği Antalya'da bu yıl fethin 813'üncü yıldönümü kutlanıyor. 

Bu yılki mottosu '813 Yıldır Evimiz Akdeniz', teması da Antalya'nın doğası ve medeniyeti olarak belirlenen fetih kutlamaları Antalya'nın Tarihi Sakinleri isimli fotoğraf sergisinin açılışıyla başladı.

Antalya Valiliği öncülüğünde Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversitesi başta olmak üzere birçok kurum ve kuruluşun işbirliğiyle düzenlenen Antalya'nın fethi kutlamalarında bu yıl 813'üncü yıldönümü kutlanacak. Bu yılki mottosu '813 Yıldır Evimiz Akdeniz', teması da Antalya'nın doğası ve medeniyeti olarak belirlenen fetih kutlamaları Antalya'nın Tarihi Sakinleri isimli fotoğraf sergisinin açılışıyla başladı.
Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen sergi açılışı öncesinde Vali Münir Karaloğlu, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mesut Kocagöz, Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Altunkaya, Uluslararası Antalya Kongresi Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Bedia Koçakoğlu ve Runatolia Genel Koordinatörü Özgür Emeklioğlu basın toplantısı düzenledi. 

TÜRK YILDIZLARI GÖSTERİSİ
Bir şehrin fethinin 813'üncü yılını kutlamanın şehirde yaşayan, nefes alan herkesi heyecanlandırması gerektiğini belirten Vali Münir Karaloğlu, "Heyecanlıyız. Bu heyecanı Antalyalıda görüyorum. 1- 5 Mart tarihleri arasında beş gün sürecek dolu dolu bir program hazırlandı. 1 Mart'ta Runatolia koşusuna herkesi spor ayakkabıları ve eşofmanlarıyla bekliyoruz. Aynı gün Konyaaltı Sahil Park'ta fetih yürüyüşü, mehter, folklor gösterilerinin yanısıra Akdeniz sahillerindeki çelik kanatlarımız Türk Yıldızları'nın muhteşem gösterisi olacak" dedi.

'SADECE ŞENLİK OLSUN DİYE YAPMIYORUZ'
Fetih kutlamalarını sadece şenlik olsun diye yapmadıklarını söyleyen Vali Karaloğlu, "2 Mart'ta Antalya Uluslararası Kongresi'nin de üçüncüsünü yapıyoruz ve ilk ikisinden çok istifade ettim. Çok şey öğrendim. Son dönemde gündemdeki Patara telsiz istasyonu ilk defa birinci kongrede sempozyum sunumu olarak gündeme geldi ve öyle haberimiz oldu. Bugün 2020 Patara Yılı oldu ve Patara telsiz istasyonunu müze yapmak için çalışıyoruz. Sadece bu bile fetih kutlamalarının ne kadar önemli olduğu, kongrenin bütün değerleri tekrar gün yüzüne çıkarmak için ne kadar başarılı olduğunu göstermektedir" diye konuştu.

ANTALYA'NIN DOĞASI VE MEDENİYETİ
Kongrenin bu seneki temasının Antalya'nın doğası ve medeniyeti olduğunu açıklayan Karaloğlu, şöyle dedi:
"Biz hep doğamızla övünüyoruz. Bu sene hocalarımız tebliğleriyle Antalya'nın doğası ve medeniyetini anlatacaklar. Sonra Büyükşehir Belediyemiz tebliğleri kalıcı esere dönüştürüyor. İlk ikisinin kitabı çıktı, üçüncüsünü de yine kongre sonrasında Büyükşehir Belediyesi basacak. Amacımız tarihe not düşmek. Bizden sonra gelecek nesiller Antalya'yla ilgili kaynak aradığında, açsınlar ulaşsınlar amacımız var."

'813 YILDIR EVİMİZ AKDENİZ'
Bu seneki mottonun dünyaya haykırmak için '813 Yıldır Evimiz Akdeniz' olduğunu kaydeden Karaloğlu, "Bu tesadüf değil. Son iki senedir Doğu Akdeniz'de en uzun sahili olan ülke Türkiye olmasına rağmen, 5- 8- 12 bin kilometrelerden birileri gelip hak iddia ederken, neredeyse Türkiye'ye olta atacak yer bırakmama gayretindeler ya, biz de onlara diyoruz ki, 'beyler durun bakalım bir saniye.' Akdeniz sahillerinde ilk fethedilen şehir Antalya'dır. Anadolu Selçukluları dolayısıyla Anadolu'daki Türklerin denizle buluştukları ilk nokta Antalya Limanı'dır ve Akdeniz 813 yıldır bizim evimizdir ve böyle kalacaktır" dedi

ANTALYALI BENİMSEDİ
Bu mottoyu eğer Antalya'da, Türkiye'de yaşayan herkes ezberlerse ve söylediğinde tüyleri diken diken olursa o zaman Antalya'nın fethi kutlamalarının amacına ulaşacağını dile getiren Vali Münir Karaloğlu, "Yoksa toplandık, koştuk, konuştuk, dağıldık. Hayır, bizim başka amacımız var, biz bu topraklarda geçici değiliz. Bu topraklarda kıyamete kadar kalıcıyız. Bizim köklerimiz Anadolu Selçuklularına 1071'e gider. 1071, 1453, 1207 hepsi bu toprakların vatan kılınması için aynı değer ve özelliktedir. Bunu Antalyalı benimsedi, dört yılda geldiğimiz nokta bu" diye konuştu.

FETHE BÖYLE BAKIN
Antalyalılara seslenen Vali Karaloğlu, "Eğer 1207'de Gıyasettin Keyhüsrev'in Antalya'yı fethe gelirkenki mefkuresini anlayamazsak, Antalya fethinde burçlara ilk sancağı diken Hüsamettin Yavlak Aslan'ın inancını gençlerimize aktaramazsak, Antalya'nın ilk valisi Ertokuş beyin Antalya, Isparta, Burdur'u köprüler, hanlar, medreseler, camilerle donatmadaki ruhunu kavrayamazsak biz ne Antalya'yı evimiz olarak devam ettirebiliriz, ne de Akdeniz bizim evimiz diyebiliriz. Ne bu topraklarda huzurumuz, ne güvenliğimiz, ne istiklalimiz ve istikbalimiz kalır. Fethe böyle bakın. 1 Mart'ta Runatolia koşusuna ve Konyaaltı sahilindeki etkiliklere katılalım ve 813 yıldır evimiz Akdeniz diyerek dünyaya bir mesaj verelim" dedi.
Vali Karaloğlu ve beraberindeki heyet fetih kutlamalarının ilk etkinliği olan ve 20- 28 Şubat tarihleri arasında AKM'de açık olacak Antalya'nın Tarihi Sakinleri isimli fotoğraf sergisinin açılışını yaptı ve sergiyi gezdi. 

FETİH MUTLAMALARI PROGRAMI
Kutlama programında 22 Şubat'ta Bahadır Kalaycı'nın Selçuklu Sikkeleri ve Mühürleri isimli sergisi de Antalya Müzesi'nde açılacak. 
1 Mart Pazar günü saat 09.00'da 10 kilometrelik 15'inci Uluslararası Runatolia Fetih Koşusu, 14.00'de Konyaalltı Belediyesi önünden Fetih Yürüyüşü, 14.45'de sahildeki Olbia Meydanı'nda mehter, folklor, halk oyunları, flybord gibi gösterilerin yanısıra Türk Yıldızları uçak gösterisi de gerçekleşecek. 2 Mart Pazartesi günü AKM'de Antalya Olgunlaşma Enstitüsü'nün keçe sergisi ve Tahsin Ceylan'ın Antalya'nın Derin Tarihi fotoğraf sergisi de açılacak. Aynı gün saat 14.00'te ise Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Antalya'nın Kelebekleri ve Endemik Çiçekleri, kıyafet replikaları sergileri de açılacak. Uluslararası Antalya Kongresi ise 2 Mart Pazartesi günü Edebiyat Fakültesi'nde başlayacak ve 5 Mart'ta sona erecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Protokolün görüntüsü
- Katılımcıların görütüsü
- Vali Münir Karaloğlu'nun konuşması
- Sergi açılış kurdelasının kesimi
- Serginin gezilmesi
- Sergiyi gezenlerin görütüsü
- Detaylar

489 MB -- 04.27 // HD

HABER: Mehmet ÇINAR -KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN /ANTALYA, ()

======================

Eski eşi ve akrabasını bıçaklayan sanık: Bana büyü yapıldı

ÇORUM’da sokak ortasında tartıştığı eski eşi Meryem Ü. (39) ve akrabası Nurcan Ü.’yü,(38) bıçaklayarak ağır yaraladığı iddiasıyla tutuklanan Erdal Eker'in (39) 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçlaması ile yargılanmasına başlandı. Hakim karşısına çıkan Eker, kendisine bağlanma büyüsü yapıldığını iddia ederek "Bu büyü yüzünden hayatım karardı” dedi. 

Olay, 26 Ekim 2019 tarihinde Kale Mahallesi Milönü Caddesi'nde meydana geldi. Akrabası Nurcan Ü., ile alışverişten dönen Meryem Ü., sokakta 8 yıl önce boşandığı Erdal Eker, ile karşılaşınca aralarında tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyüp kavgaya dönüşmesi üzerine Erdal Eker, elindeki bıçakla iki kadını vücutlarının çeşitli bölgelerinden defalarca bıçaklayıp yaraladı. Meryem Ü., ve Nurcan Ü., kanlar içinde yere yığılırken, Erdal Eker ise kaçtı. Çevredekilerin ihbarı üzerine gelen sağlık görevlilerince ilk müdahalesi yapılan 2 kadın, Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Yoğun Bakım Ünitesi'ne sevk edilen Meryem Ü., ve Nurcan Ü., tedavi altına alındı. Kaçan Erdal Eker, kısa süre sonra polis merkezine gidip, teslim oldu. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

‘BANA ZAMAN ZAMAN CİNLER GELİYOR’

Erdal Eker hakkında 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçlamasıyla dava açıldı. Çorum 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada ilk kez hakim karşısına çıkan Erdal Eker, 2006 yılında evlendiğini ve çocukları olduğunu belirterek, "Bana bağlanma büyüsü yapıldı, hatta saçımdan sakalımdan da tüyler alındı. Bana tılsımlı yemekler dahi yedirmişler, bu büyülerden sonra ben 8 yıl boyunca kilitlendim. Yerinde duramayan bir insan oldum. Aynı tılsımlı yemeklerden babama da yedirmişler ve şu an babam çok hasta durumda. Ayrıca 5 yıl boyunca bana çocuğumu göstermediler. Ben olayın olduğu gün onlara, ‘bana yaptırdığınız büyüleri geri çekin’ dedim. Sonra tartışma çıktı, ben arbede sırasında arkamdan darbe alıp yere düştüm. Sonra ayrıldığım eşim ve yanında bulunan kişi bıçaklanmış ve ben kimin bıçakladığını da bilmiyorum. Karakola giderken elimde kanlı bıçağı gördüm. Hatta parmağımın birisi de kanıyordu, bana zaman zaman cinler geliyor. Cezaevinde de intihara kalkıştım” dedi.

‘ANNENİ ÖLDÜRECEĞİM, ANNEN BENİ OKUTMUŞ’

Ayrıldığı eşi tarafından defalarca bıçaklanan ve bir süre hastanede tedavi gören  Meryem Ü., ise, kendisini bıçaklayan Erdal Eker’den şikayetçi olduğunu ifade etti. Meryem Ü., “Kendisi eski eşimdir. 8 yıl evli kaldıktan sonra boşandık. Olay günü ise bir yakınımızın düğünü vardı, Nurcan Ü.,  ile birlikte çarşıya çıkıp, alışveriş yaptık ve eve dönüyorduk. Erdal Eker, önümüzü kesti. İlk sözü ‘anneni öldüreceğim. Annen beni okutmuş. Çocuğumuzu 5 yıl boyunca göstermedin’ dedi. Bende, ‘sen çocuğunu görmeye geldin de kim engel oldu? Hem çocuğunu görmek isteseydin okula gidip, görebilirdin’ dedim. Sonra bıçağı çıkarıp bize saldırdı. Defalarca hem beni hem de Nurcan’ı bıçakladı. Sonra orada bulunanlar araya girdi ve kaçıp gitti, ben bu kişiden şikayetçiyim” diye konuştu.

‘BİZİ DEFALARCA BIÇAKLADI’

Bıçaklı saldırıya uğrayan Nurcan Ü., ise, “Olay, Meryem’in anlattığı gibi oldu. Alışverişe gitmiştik ve birden önümüze çıktı. Meryem’e, ‘Anneni öldüreceğim, bana büyü yaptırmış. Bana çocuğumu göstermiyorsun’ dedi. Sonra bıçağı çıkarıp bize saldırdı. Defalarca bıçağı vücudumuzun çeşitli yerlerine sapladı. Benim ve çocuklarımın bu olaydan sonra psikolojisi bozuldu. Cezalandırılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, eksiklerin tamamlanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-İki kadını bıçaklama anı (güvenlik kamerası)
-Zanlının adliyeden çıkarılıp cezaevine götürülmesi
-Olay yeri genel görüntü

-Detaylar

(SÜRE 2  DK 15 SN   (BOYUT 271 MB)

Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR /ÇORUM, ()