İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), kentin en önemli sorunlarının başında gelen deprem gerçeğine karşı “hackhaton” (belli bir ortak fikre sahip insanların, belirli bir süre içerisinde, takım çalışması halinde, aynı ortamda aynı havayı soluyarak yaratıcı fikirlerini kodlara dökme hali) düzenledi. İstanbul’da olası bir deprem anında ve sonrasındaki iletişim problemlerini çözmek amacıyla düzenlen yarışmaya; İBB, Türkiye Bilişim Vakfı, Başlangıç Noktası, İTÜ Yapay Zeka Merkezi, Zemin İstanbul ve Kodluyoruz katkı sundu.

14 TAKIM YARIŞACAK

Deprem Hackhaton’un jürisi; Eczacıbaşı Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Dr. Tayfun Kahraman, İBB Bilgi İşlem Daire Başkanı Dr. Erol Özgüner, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi, Doç. Dr. Altan Çakır, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, AKUT Vakfı Kurucu Başkanı Ali Nasuh Mahruki, İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Prof. Dr. Sinan Özeren, İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan ve İTÜ Afet Yönetim Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülşen Taşkın Kaya’dan oluştu. Jürinin ön değerlendirmesi sonucunda, toplam 14 takım, İBB Deprem Hackathon’unda yarışmaya hak kazandı. Birinci projenin 20.000, ikinci projenin 15.000, üçüncü projenin de 10.000 TL ile ödüllendirileceği Deprem Hackhaton’u, 28 Mayıs-3 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Yarışmaya seçilen takımlar, 84 saat boyunca boyunca makine öğrenmesi, yapay zeka, büyük veri, blockchain, nesnelerin interneti gibi yeni teknolojileri kullanarak yaratıcı çözümler geliştirmeye çalışacak.

“DEĞİŞİMİ ORTAYA KOYACAK OLAN BİZ YÖNETİCİLERİZ”

Deprem Hackhaton’u açılışına telekonferans yöntemiyle katılan İmamoğlu, pandeminin yarattığı ortam gereği toplanma biçimlerinin değiştiğini belirtti. Bu anlamda dünyada birçok şeyin değişeceğine vurgu yapan İmamoğlu, “Bu değişimi ortaya koymak zorunda olan da biz yöneticileriniz. Ama biz, sadece yöntem belirleyebiliriz ya da bir süreç tanımlayabiliriz. Ama esas aktörleri de gerçekten bu ülkenin üretken insan kaynağı. Bu manada itiraf etmeliyim ki, şanslıyız aslında. Yeter ki fırsat tanınsın ve verilsin. Bu şansı çok derinden hisseden bir yöneticiyim. O manada bazen en umutsuz olunan anlarda bile çok umutlu olmama vesile olan şey tam da bu” dedi.

“DEPREM, BU ŞEHRİN DEĞİŞMEZ BİRİNCİ SIRA EN BÜYÜK SORUNU”

“Deprem, bu şehrin bana göre değişmez birinci sıra en büyük sorunu” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Belki şu anda salgınla mücadele veriyoruz, ama çok net, değişmez en büyük sorunu, deprem. Tabii ki güncel yaşamımızda ulaşım, bizi bazen en derinden üzen kısmı olabilir ya da başka bir husus olabilir. Ben, hep dua ediyorum ‘Geç gelsin bu şehre’ diye. Ki bir an önce eksiklerimizi gidelim. Gerçekten etkisi çok derin olacaktır. Can kaybı, insanların yaşayacağı ekonomik etkileri, depresyon… Allah korusun; büyük rakamlar: Bu simülasyonları burada çok iyi bilen kıymetli kişiler var. Onun için önemsiyoruz ve bu süreci işliyoruz ve sürekli gündemde tutuyoruz.”

“BAKAN’A ‘NE OLUR HIZLI HAREKET EDELİM’ ÖZETİYLE KENDİSİNE BİR MEKTUP YAZDIM”

Geçen hafta Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a depremle ilgili bir mektup yazdığını ifade eden İmamoğlu, “Gündem pandemi de olsa, İstanbul'un birinci gündeminin deprem olduğunu, dolayısıyla Türkiye'nin de en önemli konulardan birisi olduğunu tekrar hatırlatmak arzusunda bulundum. Kendilerine duygularımı ifade eden bir mektup yazdım. Bundan birkaç ay önce, yaptığımız toplantıda, Deprem Konseyi önerimiz kabul görmüştü. Zira depremi, tek başına ne bir büyükşehir belediyesinin ne de hükümetin çözemeyeceğine inananlardanım. Deprem meselesi artık İstanbul'da, bir bağımsız alanda yorumlanmalı ve ortaya konmalı, ki başta siyaset üstü kabul edilsin, ki seferberlik halinde dönüşebilsin. Deprem Konseyi'nin böyle bir oluşumla, tabii ki Sayın Bakan’ımızın koordinasyonunda, tabii ki İBB, İstanbul Valiliği en önemli aktörleri. Tabi birçok paydaşı olmalı; diğer ilçe belediyeleri, bankacılık sektörü, finans sektörü, sigortacılık sektörü, inşaat müteahhitleri, mimarlar, mühendisler, plancılar ve sivil toplum kuruluşları gibi. Böyle bir bakışımızı kabul görmüştü ve bunun adımlarını atacağını da o gün kamuoyuyla paylaşmıştı. ‘Ne olur hızlı hareket edelim’ özetiyle kendisine bir mektup yazdım” diye konuştu.

“DEĞERLİ SONUÇLAR OLUŞACAĞINI HİSSEDİYORUM”

Deprem Parkı’yla ilgili sürecin sonuna yaklaştıklarını kaydeden İmamoğlu, burada depremi sürekli gündemde tutma ve eğitim vermeyi amaçladıklarını sözlerine ekledi. Yarışmanın konusunun çok kritik olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, deprem sonrası çözümleri içeren fikirlere ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Bu konularda en önemli konunun, depreme maruz kalan kitlenin iletişimi olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Bu manada bir hackhaton düzenleniyor. Gerçekten çok değerli sonuçlar oluşacağını da hissediyorum şimdiden. Başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Dr. Tayfun Kahraman, İBB Bilgi İşlem Daire Başkanı Dr. Erol Özgüner, İTÜ Öğretim Üyesi, Doç. Dr. Altan Çakır da birer konuşma yaptı. Konuşmacıların ardından yarışmaya katılan takımların sözcüleri (Afelyon, Blocklearners, Crawlers, CO-1, DEHA (Depremde Hayat Ağı), Faydos, AY-Tİ, Netcad Innovatıon Labs, İletifay, Janus, Ozuterıan, Soundquake, Ravens ve Veri Terbiyecileri), projelerini tanıttı.

“KENDİNİZİ AKLI VE BİLİMİ ÖNCELEYEN İNSANLARA BIRAKTIĞINIZDA, İŞİNİZ KOLAYLAŞIYOR”

Tüm katılımcıların projelerini tanıtmasının ardından yeniden söz alan İmamoğlu, “Benim sözlerim, son söz değil, bağlaç gibi olsun. Son sözü, çok değerli katılımcılar söyleyecek. Müthiş işler çıkacağını umuyorum. Aslında kendinizi, güzel aklı ve bilimi önceleyen insanlarımıza, kendi ilgi alanlarında bıraktığınızda, işiniz kolaylaşıyor. Umarım buradan çıkacak neticeler, şehrimizin en büyük sorununa ışık tutacaktır. Bu konuda tüm paydaşlara, bütün destek olan herkese, Faruk Bey’in bu süreci başlatmadaki önderliğine yürekten teşekkür ediyorum. İnşallah yarışma sonuçlanır sonuçlanmaz, neticeleri üzerinden tekrar konuşuruz ve değerli katılımcılarla, başka konularda da iş birliğine devam ederiz. Biz hazırız. İstanbul sizlerin; hepimizin. Beraber üreteceğiz. Beraber sorunları çözeceğiz. İnanılmaz moral buldum ve inanılmaz umut dolu oldum” dedi.