Polis emeklisi Nadire Doğanay Tekpınar'ın sosyal medya hesabından yaptığı "POLiS  ÇOCUĞU DEMEK.. " başıklı paylaşımı sosyal medya kullanıcıları tarafından çok sayıda beğeni aldı..

Paylaşımda şu ifadeler yer aldı :

" POLİS ÇOCUĞU DEMEK..

Memleketinin olmaması demektir. (Nüfus cüzdanında yazar, kütük orada demekle yetinirsiniz)

- Doğum yerinizin sizin için hiçbir şey ifade etmemesidir. (Tesadüfen o şehirden geçersiniz anneniz size 'Bak yavrum sen şu hastanede doğdun' der)

- Ailenizdeki tüm bireylerin doğum yerinin farklı olması demektir.

- Ailedeki herkesin polis gibi yaşaması demektir. (Zira sizin yapacağınız bir hata 'X şunu yapmış' şeklinde değil 'Y polis çocuğu şunu yapmış' şeklinde konuşulacaktır)

- Her gittiğiniz şehirde bir önceki şehirle anılmanızdır. (İzmir'deyken Mardin'li çocuk, İskenderun'dayken İzmir'li çocuk v.b.)

- Okul değiştirme rekorları kırmak demektir. (Üniversiteye giden 11 yıllık eğitim sürecinde 7 ayrı okulda okumak gibi)

- Tayin olunan şehirde yeni dostluklar,aşklar kazanıp sonra onları kayıtsız şartsız terk etmek ve gittiğiniz yerde bunları sıfırdan yapabilmek için yırtınmak demektir. (ki muhtemelen bunu başarıp 'oh ne güzel ortamımı kurdum' dediğinizde, yeni bir tayin emri babanızın eline ulaşmıştır.

- Babanız emekli olana kadar, babanızın ve evinizin size ait olmaması, oturacağınız evi seçememeniz, poster yapıştırırken bile 'Demirbaşa zarar vermeyelim' kaygısı taşımak demektir.

-Yaşıtlarınız disco ve barlarda gününü gün ederken, sizin Doğunun bilmem hangi şehrinde terör korkusuyla yaşamınız ve hatta acaba, babam eve dönermi? diye beklemenizdir.

- 12/24 çocuğu olmaktır.

- 2.bir emre kadar babanızı görememek demektir.

- Bir gün sonrası için ailece plan yapamamak demektir.

- Babasız ve annesiz bir eğitim tamamlamak demektir.

- Babam gelsede uyumadan bir görsem demektir.

- Vatan sevgisini kitaplardan okuyarak değil, bizzat yaşayarak öğrenmektir.

Tüm bunlara rağmen dışarıdan bakan gözler ise;

- Sizin ne kadar çok maaş ve fazla mesai aldığınızı,

- Sizin polis evlerinde nasıl eğlendiğinizi,

- polis evlerinde nasıl ucuza yemek yeyip kola içtiğinizi(!)

- Lojmanların devlete yük olduğunu ve bedava oturduğunuzu,

- Polis ve belediye araçlarından bedava istifade ettiğinizi

- Babanız için, ceza ve kanunların esnek olduğunu (!)

konuşurlar? Binlerce kez açıklamış olmanıza rağmen?

Her şeye rağmen bizim tek yaşadığımız babamızın mesleğiyle gurur duymak ve mesai aracı lojmana girdiğinde, tek tip elbiseli insanlar arasından babamızı bulup, koşarak boynuna sarılmaktır.."


www.ulusalses.com-ÖZEL HABER- Halis KAHRAMAN