İYİ Parti İstanbul Milletvekili aday adayı emekli Emniyet Amiri Nazmiye İzgin, " Milletvekili adayı seçilirsem, Polislerin hak ettikleri özlük haklarına kavuşmasını sağlayacağım..! " dedi



Nazmiye İzgin, " Milletvekili seçilirsem, atıldığım siyaset hayatımda ilk hedefim yıllardır her dönemde maalesef üvey evlat muamelesi gören polisin özlük haklarının düzenlenerek 3600 ek gösterge haklarının verilmesi için mücadele vereceğim.." dedi



Nazmiye İzgin," Siyasetin, halkın refahı ve milletimizin ve vatanımızın bölünmez bütünlüğünü korumak, cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği ilke ve hedeflerden asla ve asla sapmadan, milletin dini duygularını suistimal etmeden, sade ve sadece millete hizmet odaklı, dürüst, liyakat esaslı, ilkeli ve adaletli şekilde yapılmasına inanıyorum.." diyerek, sosyal medya hesabından meslektaşlarına yönelik yaptığı paylaşımda, milletvekili adayı seçilirse, meslektaşları için hangi projeleri hayata geçireceğini şöyle ifade etti :

" Şanlı üniformayı yıllarca taşıyıp emekli olduktan sonra kullanılmış mendil gibi kenara atılmanın üç kuruş emekli ücreti almanın tarif edilmez üzüntüsünü ben bilirim.

Bütün bunlara rağmen geride bıraktıkları eş çocuk anne babayı düşünmeden vatan uğruna göğsünü hiç düşünmeden siper eden yiğitleri al bayrağa sarılı memleketine göndermenin acısını ne yazık ki ben bilirim.

Tüm bu sebeplerden dolayı ; atıldığım siyaset hayatımda ilk hedefim yıllardır her dönemde maalesef üvey evlat muamelesi gören polisin özlük haklarının düzenlenerek 3600 ek gösterge haklarının verilmesi, polis intiharlarının araştırılması ve meslekten atılma korkusuyla psikoloğa gitmeyen gidemeyen emniyet teşkilatı görevlilerinin tamamını kapsayacak şekilde periyodik aralıklarla rutin olarak psikolojik testlerden geçirilmesi ile ilgili projelerde yer almak istiyorum.."  



Foto'da Nazmiye İzgin, meslektaşlarıyla sohbet ediyor, onların istek,öneri ve taleplerini dinliyor..

Nazmiye İzgin'in sosyal medya hesabından " Kıymetli meslektaşlarım.." başlığıyla yaptığı paylaşımda şu ifadeler yer aldı :

" Kıymetli meslektaşlarım ;

Ben, emekli emniyet amiri Nazmiye İZGİN.. 

12.10.1967 Uşak ili doğumluyum. 03.03.1986 yılında Malatya Polis Okulunda meslek hayatıma giriş yaptım. Sırasıyla Muğla (6 yıl) Diyarbakır (6 Yıl) illerinde polis memuru olarak görev yaptıktan sonra komiserlik kursuna müteakip Tekirdağ ilinde 10 yıl, Bursa ilinde (3 yıl) 2. Şark için Sivas ili Zara ilçesinde 2 yıl ve en son olarak atandığım İstanbul Baltalimanı Polis Moral Eğitim Müdürlüğünde 3 yıl olmak üzere yıpranmayla beraber 37 yıl üzerinden emekli oldum.

Siyasetin, halkın refahı ve milletimizin ve vatanımızın bölünmez bütünlüğünü korumak, cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği ilke ve hedeflerden asla ve asla sapmadan, milletin dini duygularını suistimal etmeden, sade ve sadece millete hizmet odaklı, dürüst, liyakat esaslı, ilkeli ve adaletli şekilde yapılmasına inanıyorum. Aksi halde, milletin devleti sokaktan toplamak zorunda kaldığı 15 Temmuz felaketi ve nice benzer, beyin yakan durumlara maruz kalabileceğimiz gerçeğini hiçbir zaman unutmamalıyız.

30 yıl bir fiil emniyet teşkilatının çeşitli kademelerinde görev yaparak Emniyet Amirliği rütbesinden emekliye ayrıldım.Polis olmak zordur derler ya hani.. Hele hele polis eşi olmak daha bir zordur. Bizim aile gibi hem polis hemde polis eşi olmak ise hepsinden zordur. Çünkü polislik mesleği sadece sizi değil tüm ailenizi ilgilendiren bir meslektir. Polis eşinin kocasının görevden dönüşünü nasıl yürek tüpürtüsüyle beklediğini polis çocuğunun günlerce görmediği annesine veya babasına olan hasretini ben bilirim. Bir polis çocuğunun babasını kaybetme korkusundan yaşadığı dikkat dağınıklığını ben bilirim. Çünkü benim kızım Diyarbakır’da görevdeyken defelarca çocuk terapisine gitmek zorunda kaldı. Şark tayini veya normal tayinlerde yaşanan belirsizliğin yarattığı huzursuzluğu arkadaşlardan koparak başka bir şehre yeni bir hikayeye gitmenin sancısını ben bilirim. Aşırı görev yükünden bunalan meslektaşlarımızın sıkıntısının üzerine birde maddi sıkıntısının verdiği üzüntüyü ben bilirim. Bilirim çünkü şuanda emekli komiser olan eşim görevdeyken görev stresi yüzünden iki kez mide kanaması geçirdi. Yine o şanlı üniformayı yıllarca taşıyıp emekli olduktan sonra kullanılmış mendil gibi kenara atılmanın üç kuruş emekli ücreti almanın tarif edilmez üzüntüsünü ben bilirim. Bütün bunlara rağmen geride bıraktıkları eş çocuk anne babayı düşünmeden vatan uğruna göğsünü hiç düşünmeden siper eden yiğitleri al bayrağa sarılı memleketine göndermenin acısını ne yazık ki ben bilirim.

Tüm bu sebeplerden dolayı atıldığım siyaset hayatımda ilk hedefim yıllardır her dönemde maalesef üvey evlat muamelesi gören polisin özlük haklarının düzenlenerek 3600 ek gösterge haklarının verilmesi, polis intiharlarının araştırılması ve meslekten atılma korkusuyla psikoloğa gitmeyen gidemeyen emniyet teşkilatı görevlilerinin tamamını kapsayacak şekilde periyodik aralıklarla rutin olarak psikolojik testlerden geçirilmesi ile ilgili projelerde yer almak istiyorum.

Görev yaptığım süre içerisinde yakınen tanık olduğum ve toplumu derinden etkileyen gençlerimizin içine düştüğü uyuşturucu ve terör batağından kurtarılması, sokaklar çocuk doğurmaz, sokak çocuğu kavramı bizlerin yakıştırdığı bir kavramdır."  Sokak çocuğu yoktur; sokağa terkedilen çocuk vardır.." ilkesinden hareketle her türlü tehlikeye açık sokağa terkedilen çocuklarımızı tekrar topluma kazandırmak; kadına şiddet halinde kadının sığınma evlerine göndermek yerine eşinin evden mutlak suretle uzaklaştırılmasının sağlanması gerekirse kısa süreli anında hapis cezalarının gündeme gelmesi; küçük yaştaki kız çocuklarının evlendirilmesine kesinlikle müsaade edilmemesi ve küçük yaştaki çocuk istismarlarına en üst seviyeden hapis cezalarının verilmesi amacıyla gerekli çalışmaların ivedi olarak yasallaşması için aday olmak istiyorum.

Aday olmak istiyorum çünkü,beni yönetenlerin kandırılmasını kandırmasını istemiyorum..  15 yıldır bir türlü rayına oturmayan eğitim sisteminin düzenlenmesini milli bayramlarımızın tekrar coşkuyla kutlanmasını kaybedilen milli ruh ve Atatürk sevgisinin çocuklarımıza kazandırılması için aday olmak istiyorum ve hayat pahalılığından beli bükülen vatandaşımızın karşısına geçip pişkince gülerek hatta sırıtarak " Ekonomimiz süper.." diye konuşan siyasetçileri görmeye tahammül edemediğim için aday olmalıyım.

Suriyeli mültecilerin işletme açarak ve bir kuruş vergi vermeden ceplerini doldururken Türk iş adamlarının vergi borcu altında kıvranmalarına tahammül edemediğim için aday olmalıyım.

15 yıldır altı doldurulamayan basiretsiz günlük iç ve dış politikaların iflas etmesi yüzünden vatandaşımızın çektiği çilenin bitmesi için aday olmalıyım ve aday olmak istiyorum.

Çünkü:

Kozmik odanın FETÖ Terör Örgütüne açılmasını içime sindiremiyorum. Askerimi, polisimi, korucumu, öğretmenimi ve doktorumu şehit eden vatandaşımızı acımadan katleden teröristlerin kahramanlar gibi sınır kapılarımızda davul zurnayla karşılanmasına hatta ve hatta ayaklarına hakim, savcı görevlendirilmesi rezaletine tahammül edemiyorum.

PKK terör örgütü paçavralarının güzel başkentimiz Ankara’mızın gönderine çekilmesine tahammül edemiyorum.

Açılım adı altında gerçekleştirilen rezalet kapsamında "Mülki idari amirlerine operasyon yapmayın.." diye emir verilmesi yüzünden zamanında ve yerinde müdahale edilmediği için yapılan yığınak ve açılan hendekler dolayısıyla göz göre göre yüzlerce yiğit vatan evladının şehit edilmesine tahammül edemiyorum.

İşte yukarıda sıraladığım bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak, milletime ve meslektaşlarıma ayrımsız hizmet etmek, onların  yüzünü güldürmek için milletvekili aday adayı oldum.

Milletvekili seçildiğim takdirde ; Türkiye İYİ olacak..!

Bu duygu ve düşüncelerle ; meslektaşlarıma saygılar ve sevgiler sunuyorum.."


ULUSALSES.COM-ÖZEL HABER-HALİS KAHRAMAN