Horlama, uykuda solunum durması ve gündüz aşırı uyku halinin 'Uyku apnesi sendromu' belirtileri olduğunu belirten Yılmaz, "Toplumumuzda uyku bozuklukları başa çıkılamaz bir hastalık olarak görülür. Uyku, birçok insanın düşündüğü gibi bir dinlenme hali değildir. Uyku beyin için olmazsa olmaz bir süreçtir. Bahsettiğimiz bu süreç içinde yapılan iş, gün içinde gelen bilgilerin değerlendirilmesi ve sınıflandırılmasıdır" dedi.
Uyku apnesinin yaptığı en büyük hasarlardan birinin beynin bilgileri değerlendirme fonksiyonunun bozulması olduğunu söyleyen Dr. Yılmaz, şöyle konuştu:
"Sonuçta bunu yaşayan insanlar yorgun, keyifsiz ve isteksiz uyanıyorlar. Uyku kalitesindeki bu bozulma, konsantrasyon güçlüğü dikkat eksikliği günlük yaşamı ve yapılan işin risklerini artırmaktadır. Araştırmalar da göstermiştir ki, trafik kazalarının üçte biri uyku apnesi ile ilişkilendirilmiştir, eğer hastalık tedavi edilirse bu kazalar yüzde 73 azalıyor. Uzun vasıta şoförlerinde uyku apne sendromunun sorgulanma zorunluluğu var fakat denetleme problemi yaşanıyor. 5021 kişi üzerinde 12 bölgede yapılan bir çalışmada uyku apne sendorumu sıklığının ülkemizde yüzde 14 olduğunu saptanmıştır."
'50 PROMİL ALKOL ILE AYNI ETKIYI YAPIYOR'
Özellikle dikkat gerektiren iş kollarında uyku apnesi sendromu yaşanmasının çok tehlikeli olduğunun altını çizen Dr. Adem Yılmaz, "Her türlü güvenlik önlemi alınmasına rağmen eğer uyku tedavi yöntemleri uygulanmazsa iş kazaları azalmıyor. Yapılan bir araştırmaya göre 50 promil alkol verilen hastalar ile uyku apne sendorumu yaşayan hastalar aynı düzeyde etkileniyor. TÜİK verilerine göre 2010 yılında yaşanmış iş kazalarının yüzde 98'i insan kaynaklıdır.." dedi.
ULUSALSES.COM
