İZMİR'de özgürce ve güvenli bir şekilde yürüyebilecek sokakların yapılması amacıyla kurulan Yaya Derneği, yürümenin temel ulaşım aracı olarak değerlendirildiği bir toplum hedefiyle yola çıktı.

Dernek Başkanı Ali Rıza Avcın, yayaların yaşadığı sorunlara dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak istediklerini belirtti.

Yayaların önemsenmediği, otomobil bağımlı şehircilik anlayışına tepki gösteren Yaya Derneği, sokakların yayalar tarafından daha rahat kullanılması için yerel yönetimlerle iş birliği yapmak istiyor.

Yaya Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Avcın, yaya haklarını savunmak, yayaların sokak, meydan, kaldırım ve tüm kamusal alanlardaki konumunu güçlendirmek amacıyla dernek kurduklarını belirterek tüm Türkiye'de örgütleneceklerini söyledi.

Halka ait olan açık alanlarda rahatça, güven içinde yürüyebilmek ve kent içinde olduklarını hissetmek istediklerini ifade eden Avcın, şöyle konuştu:

"Avrupa Parlementosu 1988 yılında yaya hakları bildirgesi yayınlamış. Biz de dernek olarak, Avrupa Parlementosu'nun tüm Avrupa ülkelerinde yaşama geçirmeye çalıştığı ilkeleri, ülkemiz koşullarına uyarlamak istiyoruz. Sadece İzmir'de değil tüm yurtta derneğimizi ulusal hale getirmek istiyoruz. Yayaların yaşadığı sorunları yaya olan herkes biliyor. Arabası olan ve direksiyona oturanlar dahi sonuçta arabanın içinden çıkıp ayağı toprağa değdiğinde yayadır. Yayaların bugün öncelikli sorunu işgaller. Arabalar tarafından işgal edilen kaldırımlar, aydınlatılmamış sokaklar, insanların yürümekten korktuğu bir kent, yaşam kültürümüzü de etkiliyor. Dernek olarak bunu hem fark ettirmek hem çözümler bulmak istiyoruz."

'BU SOKAKLAR BİZİMDİR'

Yurt dışında Yaya Derneği'ne benzer çok örgütlenme bulunduğunu anlatan Ali Rıza Avcın, Türkiye'de geç kalındığını öne sürerek araç sahibinin daha öncelikli olduğunu savundu.

Engelliler, bisiklet sahibi insanlar, yaşlılar ve yürümekte zorluk yaşayan insanlarla "Bu sokaklar bizimdir" demek istediklerini anlatan Avcın, "Öncelikle örgütlenip üye sayımızı arttırmak istiyoruz. Bütün Türkiye'de güçlü olmadığınız sürece sesimizi duymazlar. Sadece eleştirmek değil çözümler bularak, yetkili kurumlarla iş birliği yapmak istiyoruz" dedi.

'YARALAMALI KAZALARA MARUZ KALIYORUZ'

Buca Engelliler Derneği yöneticisi ve çocuk felci nedeniyle koltuk değneğiyle yürümek zorunda kalan Mahir Işık (49) bir engelli olarak İzmir'de yaşamanın biraz zor olduğunu öne sürdü.

Özellikle yaya olup da hayatını tekerlekli sandalyede sürdürmek zorunda olanların çok zorluklarla karşılaştığını belirten Işık, "Kaldırımlar araçlar ve bazı eşyalarla işgal ediliyor. Bu tür sorunları yaşıyor, hatta yaralamalı kazalara maruz kalıyoruz. Bu sorunlarla karşılaşmamak için bildiğimiz yerlere gitmeyi tercih ediyoruz ama bizim bir birey olduğumuz unutulmamalı. Bir yerden bir yere gitmek için birisine ihtiyacımız olmamalı. Kendi başımıza her yere gidebilmeliyiz. 5378 sayılı engelliler kanununda belirtildiği üzere kamuya açık bütün alanların erişilebilirlik standartlarına uygun hale getirilmesi lazım. Bu da yerel yönetimlerin ve devletin görevlerinden biri. Ama bu kanunun denetlenmesi ve uygulanmasında bazı aksaklıklarla karşılaşabiliyoruz. Tüm bunların giderilmesi için takipçi olmalıyız. Bu derneğin de bu görevi yerine getireceğine inanıyorum" diye konuştu.


ULUSALSES.COM- Haber : Halis KAHRAMAN