BURSA’da mahkemeye ifade veren FETÖ'cü itirafçı polis :" Fethullah Gülen’in peygamberle görüştüğü söyleniyordu "

“GÜLEN’İN PEYGAMBERLE GÖRÜŞTÜĞÜ SÖYLENİYORDU..”

İtirafçı polis, Mavi Marmara olayına kadar cemaat toplantılarının normal gittiğini anlatarak, şöyle devam etti:

"Ağabeyler, Fethullah Gülen’in normal bir insan olmadığını, sıra dışı olduğunu, bu dava için peygamber tarafından görevlendirildiğini, peygamberle yarı uyku, yarı uyanık hal ile görüştüğünü, yaptıklarının ve söylediklerinin tamamen efendimizin talimatı olduğunu söylemeye başladılar. Yine istişare toplantılarında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a hakaretvari söylemlerde bulunmaya başladılar."

BURSA’da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, silahlı terör örgütü üyesi oldukları iddiasıyla yakalanan 36’sı tutuklu 71 polisin yargılanmasına başlandı. Sanıklar hakkında 3 kez ömür boyu ve 20'şer yıl hapis cezası istenen davanın iddianamesinde itirafçı polislerin ifadelerine yer verildi.

İtirafçı bir polis, örgütteki 'abilerin' sohbetlerde "Fethullah Gülen’in normal bir insan olmadığını, bu dava için peygamber tarafından görevlendirildiğini ve peygamberle yarı uyku, yarı uyanık hal ile görüştüğünü, yaptıklarının ve söylediklerinin tamamen onun talimatı olduğunu anlattıklarını" söyledi.

Bir başka itirafçı polis ise sohbetlerde Bank Asya’ya para yatırılmasının sürekli telkin edildiğini belirterek, "Gülen’in, otomobil satıp parayı Bank Asya'ya yatırana umre, evini satıp yatırana hac sevabı verileceğini söylüyorlardı" diye ifade verdi.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası Bursa’da emniyet teşkilatındaki Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması FETÖ/PDY kapsamında aralarında emniyet imamın da bulunduğu 71 polis gözaltına alındı. Polisteki sorgulamalarının ardından 23 Ağustos’ta mahkemeye çıkarılan polislerden 36’sı tutuklandı.

Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan iddianame ile 71 polis hakkında Bursa 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırma veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, TBMM’yi ortadan kaldırma veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet' suçlarından dava açıldı.

Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan ve sanıklar haklarında 3’er kez müebbet ve 20’şer yıla kadar hapis ceza istenen iddianamede, itirafçı polislerin ifadelerine yer verildi.

"TEDBİR, HİZMETİN NAMUSU"

Bursa Emniyet Müdürlüğü’nde çeşitli tarihlerde görev yapan bir itirafçı polis, 31 Mayıs 2010 yılındaki Mavi Marmara olayından sonra yapılan istişare toplantısında kendilerine, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan korumalarını iki katına çıkarmış. Biz de tedbirleri ikiye katlıyoruz" denildiğini söyledi. 

Toplantılara girerken cep telefonlarının sim kartını da çıkartılmaya başlandığını söyledi. İtirafçı polis, "Ben bu durumdan şüphelince, ‘Sizin bilmediğiniz şeyler var. İşin içine MİT girmiş. MİT, başbakanı kandırıp, cemaate komplo hazırlıyor. Tedbir, hizmetin namusudur. Yatak odanızdan daha önemlidir’ dediler. 2010 yılından sonra istişare toplantılarında bizlere eski tip tuşlu cep telefonu ve üzerine takılı vaziyette başkasının adına kayıtlı sim kart vermeye başladılar. 3 ay sonra hatlar değiştiriliyordu" diye ifade verdi.

"ÖDÜL OLARAK GÜLEN’İN YANINA GİDİLİYORDU"

İtirafçının iddianamede yer alan ifadesinde, cemaatin emniyet teşkilatı içerisindeki yapılanmasından ve teşkilata mensup cemaat içinden olsun veya olmasın tüm polislerin durumunu belirten puanlama sistemini de anlattı. İtirafçı polis iddianamede hiyerarşi ve sistemi şöyle anlattı:

"En üste polis hizmetinin Türkiye ağabeyi bulunmaktaydı. Cemaat içerisinde olan şahıslara, 1, 3, 5, 5A şeklinde sınıflandırma yapılırdı. Cemaat içerisinde olmayanlara ise ilgilik, diğer cemaat, nurcu, ülkücü, şia, alevi, zararsız ve zararlı gibi değerlendirmeler yapılırdı. 5A grup üstü ağabeyleri, 5 birim sorumluları, 3 sürekli sohbetlere gelen bir kısım himmet veren ve gazete alan, 1 sadece haftada bir sohbete gelen, kendi takdir ettiği kadarıyla himmet veren ve gazete alan kişilere veriliyordu. Bu değerlendirmeler 2013 Haziran ayında değişti. 5A yerine sayısal, 5 yerine eşit ağırlık, 3 yerine sözel ve 1 yerine dil olarak değiştirildi. 5A ve 5’lik ağabeyler çok gayretli ve itaat edenleri Amerika’ya Fethullah Gülen’in yanına gönderip, onları ödüllendiriyordu."

"BYLOCK, WHATSAPP GİBİ DEĞİLDİ"

Bir başka itirafçı polis ise iddianamede yer alan ifadesinde, Bylock sistemini anlattı.

İtirafçı polis, "17-25 Aralık sürecinden sonra birbirimizle mesajlaşmakta kullandığımız ‘line’ sistemi yerine artık Bylock ile haberleşeceğimiz söylendi. O dönemde Bylock sadece Google Play’den android işletim sistemli cep telefonlarına indiriliyordu. 6 rakamdan oluşan şifre bize verildi. Kişiler karşılıklı olarak şifrelerini yüklerse birbirleriyle haberleşiyordu. WhatsApp gibi bir program değildi" dedi.

Israrlar üzerine 15 bin lira kredi çekip, Bank Asya’ya yatırdığını da kaydeden itirafçı, "Daha sonra aracımı kayınpederime 22 bin liraya sattım. Onun göndermiş olduğu 15 bin lira ile kredi borcumu 5 gün sonra kapattım. Yaklaşık 2.5 ay sonra bu parayı Bank Asya’dan çektim" diye ifade verdi.


"FAİZ KONUSUNDA BİR AĞABEY CEVAZ VERDİ"

İtirafçı polis, Bank Asya'ya  para yatırılmasının sürekli telkin edildiğini de belirterek şunları söyledi:

"Bankaya yatırmaları halinde Gülen’in arabasını satana umre, evini satana hac sevabı verileceğini söylediği şeklinde söylemlerde bulunuyorlardı. Ayrıca arkadaşlardan kredi çekip, Bank Asya'ya yatırılmasını istediler. Ben de sohbet ağabeyine faizin haram olduğunu söyledim. O da, 'Amerika’dan gelen büyük bir ağabey Fethullah Gülen, 'Bank Asya batarsa ben kalpten giderim' dedi. Hocaya bir şey olmasın diye faiz konusunda bu büyük ağabey cevaz verdi’ dedi.

AK Parti’nin yerel seçimlerde kaybedeceğini, 30 Mart sabahı Recep Tayyip Erdoğan’ın Malezya’ya kaçacağını iddia ettiler. CHP’ye oy istememiz konusunda sohbet toplantılarında talimat verdiler.

Sanıklardan Abdullah C., yanıma gelerek, 'Erdoğan, Adnan Menderes gibi idam edilerek öldürülecek' diye söyledi.

Duruşmada, ifade veren sanıklar ise suçlamaları kabul etmedi.

Duruşmada ifadelerin alınmasının 4 gün süreceği bildirildi.


www.ulusalses.com-ÖZEL HABER-