SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirirken, "Kendi geçmişleri başından sonuna kadar darbecilerle kol kola, darbe şakşakçıları ile olduğu halde bugün AK Parti’nin MHP ile birlikte getirip, vatandaşın önüne koyduğu Cumhurbaşkanlığı sistemini 'otoriter olmaya, diktatörlüğe gidecek' diye suçlamaya çalışıyorlar" dedi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, AK Parti İl Danışma Meclisi toplantısına katılmak üzere karayolu ile Erzincan’a geldi. Vali Ali Arslantaş’ı makamında ziyaret eden Bakan Akdağ, burada Mengücek Gazi Eğitim Araştırma Hastanesi ek binası inşaatı ile ilgili bilgiler aldı. Bakan, ziyaret ardından Erzincan Belediyesi toplantı salonunda AK Parti Erzincan İl Teşkilatı tarafından düzenlenen il danışma meclisine katıldı. Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili konuşan Bakan Recep Akdağ, Cumhurbaşkanlığı sisteminin rejim değişikliği olmadığını anlatırken şöyle konuştu:
"Sayın başbakanımız defalarca ifade etti. Bu ülkenin rejimini 1923’te Cumhuriyet olarak belirledik. Bundan dönmeye asla ve katha niyetimiz yoktur. Yaptığımız nedir hükümet etme sistemini değiştiriyoruz. O zaman niye milletin kafasını karıştırmaya çalışıyorsun. Delikanlıca 'ben parlamenter sistemi savunuyorum, cumhurbaşkanlığı sistemini doğru bulmuyorum' de tartışalım. Ama lütfen yalan konuşma, lütfen milletin kafasını karıştırmaya çalıştırma. Diktatörlükten bahsediyorsun ama senin tarihinde, senin geçmişinde o diktatörlükleri Türkiye’ye getiren dönemleri alkışlamak var ya. 1960’ta bu ülkeye diktatörlük gelmedi mi? Sen alkışlıyordun. O günün mecmualarını, o günün basınını, o gün CHP'nin ne söylediklerini getirip millete hep göstereceğiz biz. Böyle çarşaf çarşaf göstereceğiz. Kaçamazlar, tarihlerinden ve geçmişlerinden kaçamazlar. Bugün bu milletin göz bebeği olan iktidar sahnesine çıktığından beri hizmetkarlıktan başka hiçbir niyeti olmayan bir parti ve bu partinin kurucu liderini öyle otoriter olmakla diktatörlüğe doğru gitmekle suçlamakla, kendi tarihlerinden, kendi geçmişlerinden kaçamazlar. Sayın Kılıçdaroğlu çıkıp bunu söylesin o zaman anlarız. Desinler ki; 'Bizim hareketimiz, bizim partimiz geçmişte darbelerin yanında durmuştur. Bizim arkadaşlarımız 27 nisanda e-muhtıra verildiğinde yanlış yaptılar. Demokrasinin yanında durmak yerine o gün e-muhtırayı veren darbe heveslilerinin yanında durdular. Yanlış yapmışız.' Bugün konuştuklarının bir manası olacak. Bunları söylemiyorlar. Kendi geçmişleri başından sonuna kadar darbecilerle kol kola, darbe şakşakçıları ile olduğu halde bugün AK Parti’nin Milliyetçi Hareket Partisi ile birlikte getirip, vatandaşın önüne koyduğu cumhurbaşkanlığı sistemini 'otoriter olmaya, diktatörlüğe gidecek' diye suçlamaya çalışıyorlar. Bunların hepsi bütünüyle yalandan ibarettir."