Türkiye zor günlerden geçiyor. Hükümet üyeleri ve Başbakan Tayyip Erdoğan şaşkın ve panik içinde... Bu şaşkınlık hükümet üyelerinin hata yapma olasılığını da artırıyor.

Terör örgütü PKK ile başlayan görüşmeler, dağdakilerin tam bağa indiği günlerde Reyhanlı'da iki araçla yapılan bombalı saldırı bir çok soru işaretini birlikte gündeme getirdi.

Saldırıdan hemen sonra yapılan açıklama Suriye gizli servisi El Muhaberat ile ilgiliydi.

Sormak lazım;

Saldırganları bu kadar çabuk tespit edebiliyorsak, Milli İstihbarat Teşkilatının bundan haberi mi vardı. Öyle ya, haberi olmasa idi daha elde bilgi ve belge olmadan nasıl bu söylemde bulunabiliyorsun? Bu sınır yol geçen hanı mı ki bomba yüklü araç geçiyor ve bunu devlet göremiyor? 

Bu saldırı Türkiye'nin Suriye'ye bir an önce silahlı müdahalede bulunmasını isteyen güçler tarafından da yapılmış olamaz mı?

İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın açıkladığına göre bu saldırıyı Mihraç Ural gerçekleştirmiş.

Mihraç Ural kim peki; terörist başı Abdullah Öcalan'ın en yakın arkadaşlarından biri. Kendi söylemine göre, 19 yıl Apo ile birlikte yatıp kalkmışlar Suriye'de...

Şimdi Esad'a çalışıyor, Apo'nun kadim dostu...

Bu sizce düşündürücü değil mi?

Mesela, İsrail gizli servisi, Amerikan gizli servisi gibi servisler de böyle bir saldırıyı desteklemiş olamaz mı?

Amerika, Ortadoğu ve Asya'ya nasıl girdi....

11 Eylül 2011'de ikizlerin terör örgütü El Kaide tarafından vurulmasıyla...

Peki, o ikiz binaların uçaklarla vurulmasına Pentagon'a yapılan saldırının El Kaide tarafından yapılmasına Amerikalılar dışında kim inandı...

El Kaideyi kim kurdu? El Kaide terör örgütünü İslam'i terörist göstermek için kurup kullananların da Amerika olduğu yönünde çok yazılıp çizildi...

Peki sonra ne oldu;

Amerika, NATO gücüyle birlikte İslam dünyasına çıkarma yaptı. Bir taraftan Irak'ı vurdu, bir taraftan da Afganistan ve Pakistan'a girdi. Yani hem Afrika, hem Asya ya açılmış oldu.

Yani bir hareket yapmak için, ona alt yapı hazırlamak lazım... Yoksa halk desteği almanız mümkün değil.

Reyhanlı'daki patlama ile ilgili açıklamalar da böyle bir komplo teorisine itiyor insanı...

Hani şu balyoz davasındaki, "Fatih Caminin bombalanması" senaryosu gibi...

Kim bombalayacaktı camiyi, Türk askeri...

Neden bombalayacaktı, darbe yapmak için halk desteğini arkasına alacak...

Çünkü artık Suriye'ye vurma zamanı geldi...

Bir zamanlar "Saddam kimyasal silah kullanıyor" açıklamaları gibi son zamanlarda da "Esad kimyasal silah kullanıyor" açıklamaları ABD başkanı ve diğer yetkilileri tarafından dillendiriliyor.

Başbakan Tayyip Erdoğan'da Amerika ile aynı ağızdan konuşuyor.

Peki şu Bülent Arınç'a ne demeli...

Ben kendisini sorumlu bir devlet adamı olarak hep takdir ederdim geçmişte...

Ama şu açılım sürecine girildi girileli, söylemlerindeki tutarsızlıklar ve kışkırtmaya yönelik sözler gerçekten sinir bozucu...

Nasıl olurda bir Başbakan Yardımcısı Reyhanlı patlaması ile ilgili 'Sünni vatandaşlar hedef alındı" gibi bir açıklama yapar... İşin gerçeği böyle olsa bile, hükümette bulunan bu süreci kontrol altında tutmakla görevli insanların halkı sükunete davet edip bu tarz ayrımcı söylemlerden uzak durması, yapanları da kınaması gerekmez mi? Biz de tam tersi...

İngiliz Medyası, neye dayandırıyorsa işte; 'Suriye'deki iç savaş Türkiye'ye sıçradı' diye yayın yapıyor. Tüm ülkeler Türkiye'de kargaşadan bahsediyor...

Tabi ki onların istedikleri bu...

Bizim Türk Milleti olarak bu tuzaklara düşmemiz lazım...

Bu ortamda, öncelikle en büyük görev hükümete düşüyor...

Sonra muhalefete...

Toplumun liderleri her gün birbirine küfredercesine bağırıp çağırırsa, insanları kutuplaştırırsa tabandaki kargaşa kaçınılmaz olur...

Şu 'Akiller' sürecine bakıyorum, milleti barıştıracaklarına, her gittikleri yerde olaylar kavgalar oluyor... Eğer bu akil bir iş ise son kalan bir kişinin bile ikna olması lazım...

Bir kişi bile ikna edilemeyip kim olursa olsun, hangi teşkilatta yer alırsa alsın insanların üzerine gaz sıkmak, su sıkmak bir devlete yakışmıyor.

Bu sanki ileride kurşun sıkmanın provası gibi yansıyor...

Yoksa milletin dikkati Akillere çekilip, diğer taraftan teröristlerin silahlarıyla birlikte elini kolunu sallayarak gitmesi mi sağlanıyor...

Bu sürecin Türkiye açısından geri dönüşü yok...

Allah sonumuzu hayır etsin...

Allah bu ülke adına karar verenlere Akil ihsan eylesin...

Allah Türk Milletinin titreyip kendine dönmesini sağlasın....