İSTANBUL, () İSTANBUL Kemerburgaz Üniversitesi (İKBU) Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Barış Ata Borsa,  "Köylerde bile obezite oranı çok yüksek, diyabet hastalarının bazıları diyabet olduğunun farkında değiller çünkü doktora gitmiyorlar" dedi.

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri tarafından düzenlenen "Benim Köyüm" projesi kapsamında, Düzce'nin Uğurlu Köyü'ne giderek çocuklara, kadınlara ve erkeklere sağlık taraması yapıldı. Projede görev yapan Yrd. Doç. Dr. Barış Borsa tarama sonuçlarını ve yapılması gerekenleri şöyle anlattı:

"Tıp fakültesi öğrencileri sağlık taraması yaptı, diş hekimliği fakültesi öğretim görevlileri diş taraması yaptılar. Sağlık taraması kapsamında köy okulunda bir istasyon oluşturuldu. Bu istasyonda tansiyon ve beden kitle endeksi ile bel çevreleri ölçüldü. Daha sonra kan ve idrar tahlilleri yapıldı. Bunlar bize birçok bilgi verdi. Köyde sadece bir köy doktoru var ve sadece gündüzleri orada. Sağlık hizmeti olsa bile bütün köy halkının ulaşması zor. Bu açıdan da çok iyi oldu.

"DİYABET HASTALARININ BAZILARI HASTALIKLARININ FARKINDA DEĞİL"

Yrd. Doç. Dr. Barış Borsa, bazı diyabet hastalarının hastalığından haberdar olmadığını belirtti ve şunları söyledi:

"Tansiyon problemi olan hastalar hastaneye yönlendirildi. İkinci aşamada beden kitle endeksi ve bel çevreleri ölçüldü. Burada sonuçlar ilginçti. Yaklaşık yüzde 40'a yakını obezite riski taşıyordu. Bunu tespit ettik. Üçüncü istasyonumuz kan şekeri ölçümüydü. Kan şekeri ölçüm sonuçlarında birçok kişiyi hastaneye yönlendirdik. Yaklaşık 100 kişiye bu taramayı yaptık ve 12 kişinin kan şekeri yüksek bulundu. Bunların içerisinden hastalığını bilenlerin bazılarının ilaçlarını kullanmadığını veya yanlış kullandığını, bazılarının ise yüksek ihtimalle diyabet hastası olmalarına rağmen bundan hiç haberleri olmadığını tespit ettik. İlaçlarını neden düzenli kullanmadığını sorduğumuz bir hastadan "İnsülini biraz kısıyorum. Fazlası zarar veriyormuş diyorlar" gibi bir yanıt geldi.  Bu da toplumumuzda sık rastlanan ilaç kullanımına sadık olmama eğilimine bir örnekti. Bunun dışında olası idrar yolu enfeksiyonları, böbrek taşı gibi ihtimalleri gördüğümüzde de bu kişilere devlet hastanesine gitmelerini önerdik."

"ABUR CUBUR YEMEYEN ÇOCUKLARDA ÇÜRÜKLER DAHA AZ"

Diş hekimliği fakültesinden Doç. Dr. Buğra Özen de fakülte olarak köyde diş muayenesi yaptıklarını belirtti ve elde ettikleri sonuçları şöyle anlattı:

"Biz bu projenin diş sağlığı kısmındayız. Köy okulunda ilkokul 1'den 8'inci sınıfa kadar olan öğrencilerimize ağız sağlığı hakkında bilmeleri gereken noktaları anlattık. Dişlerini nasıl fırçalamalılar, hangi macunu kullanmalılar, yemekten sonra ağızlarını suyla çalkamalılar gibi konularda onların da anlayabileceği bir dille bilgi verdik.

Köy okulunda çocukların kantinden alabilecekleri yiyecek-içecekler sınırlı. Bu nedenle çocuklar abur cubur dediğimiz yiyecekleri daha az tüketiyor ve dolayısıyla diş çürükleriyle daha az karşılaşıyoruz. Şehirde bir okula gittiğinizde aşağı yukarı aynı oranda diş çürüğüyle karşılaşabiliyoruz ama o çocukların diş hekimlerine ulaşma şansı var. Diş hekimine ulaşma şansı olmadıkları zaman ise çürükler ilerleyebiliyor.

Yaklaşık olarak 112 çocuk tarandı. 112 çocuk içinde acil olarak diş hekimine gitmesi gereken apsesi, kalmış kökleri olan 15 çocuğu ve ailelerini bilgilendirdik. Yaklaşık yüzde 10 civarında çocukta da ortodontik problem başlamıştı. Bu sayede onları da yönlendirmiş olduk."

"SAĞLIK HİZMETİ YÖNÜNDEN DEZAVANTAJLI BİR BÖLGE SEÇİLDİ"

Projenin fikrini ortaya atan İKBU Tıp Fakültesi öğrencisi Cem Sevindik de köyü seçerken nelere dikkat ettiklerini anlattı: "Köyümüzü ararken öncelikli şartımız sağlık hizmetleri yönünden dezavantajlı bir bölge belirlemekti. Kısa bir süre içinde Uğurlu Köyü'ne ulaştık. Nedeni de merkeze uzak ve ormanlık alanda olmasıydı. Bu süreç içinde projemize destek olacak sponsorlar bulduk. Öğrenci arkadaşlarımız arasında toplanan fon ile de köydeki kardeşlerimizi mutlu etmek için çeşitli oyuncaklar götürdük. Ayrıca okul müdürü ile önceden yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde okulda kitap eksiği olduğunu öğrendik ve sahaflara giderek topladığımız kitapları götürdük. Benim Köyüm projesi daha sonra başka köylerde de devam edecek."

 (FOTOĞRAF)