RİZE’nin İkizdere ilçesinde yer altından 72 derece sıcaklıkla çıkan ve içerdiği 4541 mineral oranı ile dünyanın en kalitelilerinden olduğu belirtilen termal su, fizik tedavide kullanılıyor. Sağlık Bakanlığı'nın da önerdiği fizik tedavi uygulamasıyla, hastalar, doktor ve fizyoterapist eşliğinde kas, kol, bacak, eklem ve romatizmal ağrılarına şifa buluyor.
İkizdere ilçesi Ilıca köyünde yer altından 72 derece sıcaklıkla çıkan ve içerdiği 4541 mineral oranı ile dünyanın en kalitelilerinden olduğu ifade edilen termal su kaynağı, şifa arayanların adresi oluyor. Sağlık Bakanlığı'nca yaptırılan su analizlerinde, sodyum bikarbonatlı florürlü termomineralli suyun romatizmal hastalıklar başta olmak üzere kronik bel ağrıları, eklem rahatsızlıkları, beyin ve sinir cerrahisi sonrası hareketsiz kalanlar ile nörolojik ve stres rahatsızlıkları ile spor yaralanmalarında tamamlayıcı tedavi olarak kullanılabileceğine yer verildi. Kaplıcada termal su ile birlikte fizik tedavi de uygulanmaya başlandı. Türkiye'nin dört bir yanından ve yurt dışından ziyaretçilerini ağırlayan RİDOS Termal Kaplıca Merkezi ve Oteli'ne gelenler hem tatil yapıyor, hem de suya girip, şifa arıyor. Hastalara doktor ve fizyoterapist eşliğinde fizik tedavi uygulanıyor. 
'GENİŞ BİR FİZİK TEDAVİ KONSEPTİMİZ VAR'
Fizyoterapi Uzmanı Doktor Muhammet Karabulut, dünyanın en önemli mineral sularından biri olan kaplıca merkezinde fizik tedavi hizmeti vermeye başladıklarını belirterek, kaplıca  tesislerinden hasta olan ya da olmayanların faydalanabildiğini söyledi. Karabulut, "Kaplıca suyuna ilave olarak da fizik tedaviye başladık. Hastalara termal tedavinin yanı sıra fizik tedavi de uyguluyoruz. Hastalara ve hasta olmayanlara plates uygulamaları, kondisyon uygulamaları, egzersizler, manuel terapi, bantlama, elektro terapi ve sıcak su uygulamaları yapmaktayız. Geniş bir fizik tedavi konseptimiz var. Burada konaklayan misafirler ve hastalarımız özel olarak bu fizik tedavi hizmetini alıyor. Seanslar uzadıkça neticelerde daha faydalı olarak görülmektedir” dedi.
Özellikle romatizmal, sportif yaralanma, ağrılı kas eklem tedavileri ve nörolojik tedavi için hastaların kendilerini tercih ettiklerini belirten Karabulut, “Hastalığın yanında genel sağlık için iyilik halinin devamını sağlamak için de tedavi yöntemlerimiz var. Ülkemiz termal sağlıkta maalesef istenilen yerde değil. Oysa ki ülkemiz termal su konusunda zengin termal tedavi merkezlerine sahip. Fizik tedavi merkezlerinde kaplıca suyu şansınız yok. Bir hasta fizik tedavi ile birlikte kaplıcadan da istifade ettiğinde başarı şansı çok daha yüksek ve çok daha hızlı sonuca ulaşabiliyor” diye konuştu.
HASTALAR UYGULAMADAN MEMNUN
Kaplıcayı tercih eden Abdulkadir Elzin, omzunun ağrıdığını ve termal su tavsiyesi üzerine tesise geldiğini belirterek, “Termal suya girdim, iyi oldu. Sonrasında fizik tedaviye geldim. Belli hareketler yapıp bantlama ve vücuduma titreşim verildi. Bana iyi geldiğini hissediyorum" dedi.
İlknur Topal da yaklaşık 6 yıldır termal sudan yararlandığını belirterek, “Çok değerli bir su. Özellikle sinir sıkışmalarına, kas ağrılarına, eklem rahatsızlıklarına ve cilt hastalıklarına çok iyi geldiğini deneyerek, gördüm" diye konuştu. 
Yasemin Babul ise "Boyun düzleşmesi şikayeti için kaplıcaya geldim. Evde sıcak su havlu ile boynumu sıcak tutmaya çalışıyorum. Fizik tedaviye de gidiyorum. Orada da sıcak uygulamalar yapılıyor. Buradaki su mineralleri bakımından hem sıcak hem şifalı. Bazen başım öyle ağrıyor ki dayanılacak gibi değil. Burada bu sıcak su sonrası epey zaman bu tür sorunlar yaşamıyorum” ifadelerini kullandı.