Sağlıklı yaşamanın temelini oluşturan spor, kontrollü yapılmadığı zaman birçok sakatlığı beraberinde getiriyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Nuran, aşırı zorlanmaya bağlı sakatlıkların çok sık görüldüğünü ve bunun genel sakatlıkların yüzde 60’ını içerdiğini söyledi.

İnsanı sadece fiziksel değil, ruhsal sağlığa da kavuşturan sporun kışın daha çok salonlarda yapıldığına vurgu yapan Medical Park Fatih Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Nuran, spor salonlarında yarışmacı zihniyet ortamının artış gösterdiğini vurguladı. Nuran, “Spor yaralanmalarını en çok ağırlık kaldırmaya dayalı egzersizler oluşturmaktadır. Profesyonel sporcuların bile sakatlık yaşadığı salonlarda, amatörler kendi fizyolojilerinden çok çevredeki yarışmacı zihniyete kendilerini kaptırıyorlar. Bu yüzden de sakatlıklar daha fazla görülüyor” ifadelerini kullandı.

“HER 40 KİŞİDEN 1’İ DOKTORA BAŞVURUYOR”

Spor salonunda 1 saat spor yapan 40 kişiden birinin mutlaka bir şikayeti olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Nuran, “Bu rakam 400 olduğu zaman her 400 kişiden 1’i mutlaka ertesi gün doktora başvuruyor diyebiliriz. Genel sakatlıkların başında ise aşırı zorlama geliyor. Bu daha çok kas yaralanmaları, tendon kemik bileşkesinde görülen sakatlıklar gibi minör sakatlık grubu olabiliyor. Bu sakatlık ilerlerse, kronik hal alırsa işin tedavi safhası uzayabiliyor” diye konuştu. 

Nuran, spor salonunda görülen kazaların veya yaralanmaların genel anlamda yüzde 60’ının aşırı zorlanma ve aşırı yüklenmeye bağlı sakatlıklardan meydana geldiğine dikkat çekti.

MEKANİK EKİPMANLARA DİKKAT!

Spor salonuna giden insanların vücut fizyolojilerinden bağımsız da hareket edebildiklerini belirten Nuran, ekipman seçiminin önemine vurgu yaparak, “Alanda bulunan ağırlıkların düşmesiyle çevredeki kişilere zarar veren sakatlıklar da olabiliyor. Koşu bantları, bisiklet gibi mekanik ekipmanlardan da tecrübesiz kullanıcıların düşmesi sonucu oluşan sakatlıklar mevcut” diye konuştu.

SPOR SALONU SEÇERKEN BU KRİTERLERE BAKIN

Spor yaralanmalarının önüne geçmek için spor salonu seçiminin de oldukça önemli olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Nuran, “Spor salonunu seçmek için iki önemli kriter var. Birincisi spor salonundaki hijyen, ikincisi ise spor salonundaki güvenlik tedbirleridir. Bu alet ve ekipmanların etrafında güvenlik tedbiri yeterince sağlanmış mı buna bakılmalıdır. Spor salonunun zemini, genişliği çok önemlidir. Mutlaka bir eğitmen gözetiminde çalışılmalıdır. Mevcut spor salonlarında şu anda profesyonel anlamda bir eğitmen var. Kendilerini yarışmacı zihniyete kaptırmasınlar. Oraya gitmelerindeki amaç hayat kalitelerini artırmaktır. Daha fazla, daha yüksek, daha ağır spor yapmak için değil, hayat kalitelerini artırmak için spor yapılmalıdır. Vücut sınırlarının iyi bilinmesi gerekir” dedi.

PARK VE SAHİLDEKİ ALETLERE TALİMAT GETİRİLMELİ

Spor salonları haricinde genellikle park ve sahillerde bulunan spor aletleriyle de spor yapan birçok insanın bulunduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Nuran, bu grubun daha tehlikeli olduğunu belirtti.

Yürüyüş ya da koşunun bir sakıncası olmadığını belirten Nuran, şunları söyledi:

“Bunun dışında sahilde ya da parkların içinde gördüğümüz bireysel aletler var. Birçok insan tamamen meraktan bu aleti kullanabiliyor. En tehlikeli gruplardan biri de onlar. Ne yapılacağını bilmiyor, işin tekniğini bilmiyor. Uygun teknik olmadan ve bilmeden yapılan egzersizlerde daha sık ve daha riskli sakatlıklar oluşmaktadır. Mutlaka bu parklarda aletlerin başına bir talimat, neler yapılması gerektiğine ait birkaç şekil, dikkat edilmesi gereken püf noktalar gibi talimatlar olması gerekmektedir."