Fenerbahçe Sportif Direktörü Damien Comolli ve teknik direktör Ersun Yanal, basında çıkan kavga ettikleri iddialarının asılsız olduğunu söyledi.
Fenerbahçe Sportif Direktörü Damien Comolli ve teknik direktör Ersun Yanal, kulüp televizyonuna açıklamalarda bulundu. Sarı-lacivertli ekibin Süper Lig’in 17’nci haftasında yarın Çaykur Rizespor ile deplasmanda oynayacağı karşılaşma ile ilgili görüşlerini paylaşan Comolli, “Öncelikle yarınki maçın çok önemli olduğunu söylememiz lazım. Beşiktaş maçının anlam kazanması için yarın mutlaka 3 puan almamız gerekiyor” dedi.
DAMIEN COMOLLI: TAKIMIMIZIN İÇİNDE HERHANGİ BİR KAVGA VEYA TARTIŞMA YOK
Damien Comolli, basında çıkan kavga iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak,  “Son zamanlarda çok fazla haber çıkmaya başladı, hikayeler üretilmeye başladı. Takımımızın içerisinde karışıklıklar olduğuna dair, başkanımızla hocamız arasında, benim ve başkanımız arasında gibi… Bunlar kesinlikle gerçeklikten çok uzak haberler. Takımımızın içinde herhangi bir kavga veya tartışma yok. Çok iyi ve düzenli bir iletişimimiz var. Ben taraftarlarımızdan şunu rica ediyorum; okudukları herhangi bir haber eğer bizim kulübümüz ya da televizyonumuz veya web sitesi kaynaklı değilse kesinlikle bu haberleri ciddiye almamalarıdır. Çünkü gerçek değil zaman zaman gülünç. Son maçtan sonra da hocamızla kaptanımız arasında bir tartışma olduğu söylendi ama kesinlikle gerçek dışıdır. Biz galibiyetin keyfini çıkarıyorduk. Üçümüz kendi aramızda önümüzde maçı konuşuyorduk. Bu yüzden kesinlikle yanlış haber olduğunu söyleyebilirim, aralarında böyle bir tartışma olduğuna dair. Dediğim gibi yarın umarım iyi bir maç çıkartırız, çünkü 3 puana ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
ERSUN YANAL: YALAN SÖYLEMEK TOPLUMUN VİCDANI İLE OYNAMAK DEMEKTİR
Fenerbahçe Teknik Direktörü Ersun Yanal da basında çıkan kavga iddialarının gerçekdışı olduğunun altını çizerek, “Artık gülmeye başladık. Damien, profesyonel kariyeri belli olan bir arkadaşımız ve biz profesyonelce gerçekten çok ciddi bir ekip çalışması içerisindeyiz. Tabii ki zorluklar, problemler yaşıyoruz. Biz, problemler olduğunda çözmek için oradayız. Her gün iyi şeyler olmayacak; sakatlıklar, cezalılar, takım içinde problemler olacak ama Fenerbahçe çok önemli bir futbol markası. Bugün görüyorsunuz, Türkiye’deki futbol markasıyla ilgili durum biraz sıkıntılı. Yani yayıncı kuruluş parayı düşürüyor, ülke dışarıda yarışırken biraz daha sıkıntılar çekiyor ama İngiltere’yi görüyorsunuz ve bir taraftan rakamlar çok ciddi bir şekilde artıyor. Bu marka önemli bir marka. Bu markayı daha uluslararası marka yapmak için hepimiz üzerine düşen görevi yapmalıyız. Tabi ki burada, medya, bizler, oyuncular, kulüplerin yapıları. Bunun için ciddi uğraş veriliyor. Bu yarışın da en kıymetli yanlarından bir tanesi Fenerbahçe ve tüm büyükler. Şimdi Başakşehir katıldı, Sivasspor katılıyor. Alttan ciddi bir şekilde takımlar, Malatya belirli bir şekilde geliyor. Finansal Fair Play’in konuşulduğu marka değeri için uğraşılan güzel bir yarış devam ediyor. Fenerbahçe bunları içerisinde Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü ve en büyük değeri. Belirli cenahlardan hep aynı şeyler gelmeye başlıyor. Bu markaya zarar veriyor. Yalan söylemek topluma ihanet etmektir. Yalan söylemek toplumun vicdanı ile oynamak demektir. O insanları kışkırtmak ve o insanları kötü düşündürmektir. Buna kimsenin hakkı yok. Yalan söylemeyeceksiniz. Yalan kötü bir şey. Her hafta defalarca önce yönetimle, sonra Damien’le, sonra Başkanımızla sonra yönetimimizle her gün bir şeyler çıkıyor. Bunu bu şekilde yapmak ne kazandırıyor. Siz rekabeti bu şekilde mi belirleyeceksiniz? Bu mu fair? Ondan sonra orada yaşlı başlı adamlar, kelli felli insanlar yalan söylemekten utanmıyorlar. Ben başka bir şey söylemeyeceğim. Yalan söylemeyin. Hiç olmazsa bu markaya zarar vermeyin. Evet, bizler hata yapıyoruz. Yanlış kadrolar çıkartıyoruz. Yanlış oyuncuyu oynatıyoruz. Yanlış antrenman yaptırıyoruz. Evet, oyuna yanlış müdahale yapıyoruz. Evet, bu oyunda var. İyi şeyler de yapıyoruz. Bir hafta övüyorlar, bir hafta yeriyorlar. Bu normal. Oyunumu eleştir. Oyunumu beğenmeyebilirsin ama yalan söyleyip olmamış bir olayı olmuş gibi göstermek bu toplumun vicdanına yapılan en büyük hakarettir. Bunu yapamazsınız. Futbolseverlere, bırakın bunu çocuklara nasıl anlatacaksınız? Çocuklarımızın futbol sevgisini kavga ile mi büyüteceğiz.  Medeni insanlarız, neden kavga edelim. Tartıştığımız oluyor, aynı fikirde olmadığımız da oluyor. Kavga etmek ne demek? Yumruk yumruğa, neyi kovalıyorsun. Bunları bırakın. Bu magazinin de önüne geçti. Arkadaşlar bir şeyi anlatmak zorunda değiliz. Fenerbahçe büyük bir camia. Bizler de buraya göre duruşu olan, duruşu olması gereken, temsil ettiğimiz değeri bilen bunun altında ne olduğumuzu iyi anlayan bilen insanlarız. Herkes bir yere çekiyor. Bu camia birçok yerde duruşunu belli etti. Bunu bir daha mı tekrarlayalım" şeklinde konuştu.
“RESTORANDA HESABI KİM ÖDEYECEK DİYE KAVGA EDİYORUZ”
Öte yandan Damien Comolli, Ersun Yanal’a hitaben, “Dışarı çıkarken restoran seçimi yaptığında her zaman iyi restoranları seçti. Bu konuda hem fikiriz. Sonra hesabı kim ödeyecek diye kavga ediyoruz.” dedi. Bu anlar gülüşmelere neden olurken, Ersun Yanal da Comolli’ye, “Fransız cimrisi. Cebinde akrep var. Büyük akrep var” dedi. Comolli sözlerini, “Uçağı kaçıracağız. Gitmemiz lazım. Her seyahatte uçakta yan yana oturuyoruz“ diyerek noktaladı.