Emekli Emniyet Müdürü Çetin Domaç,Çanakkale'de 26-29 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen Adalet Kurultayı'nın dün (29 Ağustos günü ) öğleden sonraki polis-asker çalıştayı'nda konuştu : "POLİS için ADALET istiyorum..! " dedi



Emekli Emniyet Müdürü Çetin Domaç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Çanakkale'de Adalet Kurultayı alanında dün düzenlenen " POLİS ASKER ÇALIŞTAYI " başlığı altında, çalışan ve emekli polislerin büyük bir yumak halinde olan yıllardır çözülemeyen sıkıntılarını, isteklerini ve özlük ve sosyal haklara ilişkin taleplerini toplam 13 sayfadan oluşan metin halinde topladığını, tamamını çalıştay'da irticalen anlattığını, konuşma metnini sosyal medya hesabından peş peşe bölümler halinde paylaşacağını duyurdu..





İşte Çetin Domaç'ın dün Çalıştay'da yaptığı " POLİS için ADALET istiyorum..! (1) " başlığıyla yaptığı konuşmada şu ifadeler yer aldı :


" POLİS ASKER ÇALIŞTAYI

Bu gün polis asker çalıştayına katıldım.
Subay, ast subay ve sözleşmeli personeli temsilen,
emeklilerinin derneklerinden,
çok sayıda katılımcı varken,
ne yazık ki polis emeklileri derneklerinden,
hiç kimse yoktu.

Yani emekli bir polis olarak ben tek başımaydım.

Doğrusu polis emekli guruplarında atıp tutup
aslan kesilen emeklilerimiz,
ne hikmetse bu çalıştayda yoktular.
Bu durumu doğrusu garipsedim.

Demem o ki:
Polisin sorunlarını gündeme taşımak ve
polisin sorunları hakkında kamuoyuna,
bilgi sunulabilemek için,
daha uygun bir ortam olamazdı.
Konuşmacıların konuşmaları süreyle sınırlıydı.

Ama bana iki kez söz verildiği için,
toplam 13 sayfadan oluşan
aşağıdaki metnin tamamını,
irticalen anlattım.

Sıkılmamanız için konuşma metnimi
Peş peşe bölümler halinde paylaşıyorum…

POLİS İÇİN ADALET İSTİYORUM (I)
İsmim Çetin DOMAÇ
Emekli Emiyet Müdürüyüm.

Atatürk ilkeleri çizgisinde bir insanım.
Öğrencilik yıllarımdan itibaren,
gerek meslek yaşantımda ve gerekse özelimde,
dümeninde Atatürk’ün olmadığı,
hiçbir tekneye de binmedim.

Benimle ilgili olarak,
bu kadarını söylemem
sanırım yeterlidir…

***

Neden aktif bir çalışan değil de emekli olarak ben polise de adalet istiyorum?

Çünkü:
Fiilen görevde olan bir polisin kendisinin ya da mesleğinin sorunlarını,
basın ve medya yoluyla ya da bu çalıştay ve benzeri ortamlarda,
dile getirerek kamuoyuyla paylaşması ve
gerekçeli olarak sorunlarını dile getirmesi olanaklı değildir.

Fiilen görevdeki bir polis eğer böyle davranırsa,
657 sayılı Devlet Memurları kanununun 15’inci maddesine ve
Polis Örgütü Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre,
hakkında soruşturma açılır ve
o polis ceza almak durumunda kalır.

***

Öncelikle vurgulamalıyım ki,
öteden beri polisin en büyük sorunu,
iktidarların Polis Teşkilatını,
arka bahçesiymiş anlayışıyla görüyor ve
bu anlayışla yönetiyor olmalarıdır.

Polisin:
*Kendi mevzuatlarından ve yasalardan kaynaklanan,
*Toplumdan kaynaklanan,
*Hedef kitle bireylerinden kaynaklanan,
*Mesleki eğitim yetersizliklerinden kaynaklanan,
*Denetim noksanlıklarından kaynaklanan,
*Yönetim zaaflarından kaynaklanan
*Bizzatihi kendisinden kaynaklanan,
*Çalışma koşullarının ağırlığından kaynaklanan,
*Özlük haklarının yetersizliğinden kaynaklanan,
*Örgütlenme hakkının olmayışından kaynaklanan,
*Demokrasiyi, insan haklarını ve özgürlükleri özümsememiş olmamasından kaynaklanan,
*OHAL uygulamasıyla daha da ağırlaşan görevlerinden kaynaklanan,
*Görevdeki ve emekli olan polise 3600 ek göstergenin verilmeyişinden kaynaklanan,
*Hafta sonu ve bayram tatillerinde çalıştırılmasından kaynaklanan,
*Maç görevlendirmelerindeki çok uzun süreli çalıştırılma koşullarından kaynaklanan,
*Toplumsal gösteriler ile anarşik olaylar bitimine kadar göreve devam etmesinden kaynaklanan,
*Olumsuz çalışma koşullarının aile düzenini etkilemesinden kaynaklanan,
*Meslek içi adaletsiz uygulamalardan kaynaklanan,
*Başta psikolojik bozukluklar ve depresyon gibi meslek hastalıklarından kaynaklanan,
Bir yığın sorunu vardır.

Üstelik bu sorunlar bazı polislerin
intihar etmelerine de sebep olabilmektedir.
Nitekim Polis Teşkilatındaki intihar olayları,
ülkemizdeki diğer hiçbir kurumda ya da
hiçbir batı ülkesi polisinde görülmedik oranda çok sayıdadır.

O kadar ki bizde:
Her yıl ortalama 40-50 polis intihar etmektedir.
Buna rağmen polisin sorunları neden çözülmemektedir?
Yoksa polisin hayatı bu kadar ucuz mudur?

Emniyet Genel Müdürlüğü;
çözümü atla deve olmayan polisin sorunlarını
İktidar nezdinde girişimlerde bulunarak
çözmeye çalışacağı yerde,
intihar olaylarının nedenini,
hazırladığı raporunda ‘kişisel sorunlara’ dayandırmış..!
Akla bak sen?
Bu raporu hazırlayanlara sormam gerek?

*Siz tabanda polislik yaptınız mı hiç?

*Siz aynı evde kaldığınız çocuklarınızı,
görevinizin yoğunluğu nedeniyle ancak ve bazen de günlerce
sadece uyuyorlarken öpebiliyor olmanın
acısını yaşadınız mı hiç?

*Siz 5 yılda yedi kez atandınız mı hiç?

*Siz 5 yılda yedi kez atanmanın altısında kamyon yükleyerek taşınmanın ve çocuğunuzun 5 yıllık ilk okulu, beş ayrı il ve ilçelerdeki beş ayrı ilk okulda okutmanın
stresini yaşadınız mı hiç?

*Siz görevden yorgun argın eve gelip ve bitap düşmüş vaziyette yatağa girip,eşinize sırtınızı dönerek
uyumak zorunda kalmanın, nasıl bir ruh hali yarattığını
biliyor musunuz?

*Siz bir terörist ya da bir suçlunun silahını size doğrulttuğu bir ortamda, görev yaptınız mı hiç?

*Siz şehit edilen omuz omuza çalıştığınız yakın bir mesai arkadaşınızın, cenazesini kaldırmanın üzüntüsünü ve acısını yaşadınız mı hiç?

O zaman neyin ya da kimlerin polisliğini yapıyorsunuz ki?

Dedim ya akla bak sen?

Neymiş polisin intihar sebepleri kişiselmiş..!

Tabii tabanda ve sahada polislik yapmadan,

gökten zembille iner gibi makamları kapan sizin gibi aklı evvellerin aklına,

polisin görevinden kaynaklanan bunalımları,

görevinin ağırlığından kaynaklanan psikolojik sorunları,

görevinin ağırlığından kaynaklanan stresleri,

görevinden kaynaklanan sosyal yaşantısının bozuklukları ve
görevinden kaynaklı olarak aile düzeninin bozulmuş olabileceği ve bu gibi nedenlerle de
intihara yöneldikleri aklınıza bile gelmiyor.

Gelmez tabii ki.

Sizin gibi sözüm ona polislerin,
böyle sorunları olmadı ki hiç.

Eğer polisin bu sorunlarını alanlardaki görevlerde,
polisle sizde omuz omuza çalışıp ve
fiilen yaşayıp görmüş olsaydınız,
polisin bu sorunları da aklınıza gelirdi elbet.

O takdirde de oturtulduğunuz o makamları,
polisin sorunlarının çözümü istikametinde
belki kullanıyor olurdunuz.

Aman haaa..! Koltuğa sıkı sıkıya yapışarak oturun ve
yıkama yağlamada da sakın kusur etmeyin.
Aksi takdirde koltuk altınızdan kayar da,
haberiniz bile olmaz…

Demem o ki:

Polisin yorgunluk ve tükenmişlikten kaynaklanan sorunlarının
bazı erk sahibi politikacılar ve bazı polis yöneticileri
sanki farkında bile değil gibiler.

Ama bazı bürokratlar polisin başarısını
kendilerine mal ederek,
mıntıkamda asayiş berkemal havasıyla ve
ben egosuyla satmakta ve
Türkiye seninle gurur duyuyor sloganını attırmakta da
çok mahirdirler doğrusu..!

Başarısızlık halinde ise onlar için,
sorumluluğu sıradan bir ya da birkaç polise yıkmak da
kolay nasıl olsa…


www.ulusalses.com-ÖZEL HABER- Halis KAHRAMAN
 
Editör: TE Bilişim